Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/15993 E. 2012/4566 K. 26.03.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/15993
KARAR NO : 2012/4566
KARAR TARİHİ : 26.03.2012

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

3402 sayılı Yasaya (5831 sayılı Yasanın 8. maddesi ile eklenen) ek 4. madde gereğince yapılan kadastro çalışmalarında, … köyü 110 ada 354 nolu 7463,53 m2 yüzölçümlü parsel, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılarak, tutanağının beyanlar hanesine taşınmazın tamamının eylemli orman haline dönüştüğü yazılmıştır. Davacılar taşınmazın kendilerinin kullanımında olduğunu iddia ederek, taşınmazın kendileri tarafından kullanıldığının tespitine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece; kadastro tespitine ilişkin ilanın 12.07.2010 tarihinde yapıldığı, ilan süresinin 11.08.2010 tarihinde sona erdiği ve çekişmeli taşınmaza ilişkin tutanağın 12.08.2011 tarihinde kesinleştiği gerekçe gösterilerek davanın reddine ve 110 ada 354 nolu parselin belirlenen zilyetlik durumunun aynen tespitine karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraza ilişkindir
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; 3402 sayılı Yasanın 26/son maddesine göre kadastro mahkemesinin görevi taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağının düzenlendiği günde başlar. Somut uyuşmazlıkta çekişmeli taşınmaz hakkında 12/07/2010 tarihinde askı ilanları yapılıp 30 günlük askı ilan süresi içinde itiraz olunmadıklarından tutanak kesinleşmiş, dava 12/08/2010 tarihinde açılmıştır. Buna göre, bu davaya bakma görevi, kadastro mahkemesine ait olmayıp genel hukuk mahkemelerine aittir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup yargılamanın her aşamasında gözönünde bulundurulması gerekir. Bu sebeple, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle; davacıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 26/03/2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi.