Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/15392 E. 2012/8986 K. 13.06.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/15392
KARAR NO : 2012/8986
KARAR TARİHİ : 13.06.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1974 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında … köyü, 599 parsel sayılı 962,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 414 tahrir sıra nolu vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı gerçek kişilerin miras bırakanı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, 18.12.2009 tarihli dilekçesiyle, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı iddiasıyla, taşınmazın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili ve davalının taşınmaza elatmasının önlenmesi istemleriyle dava açmıştır. Mahkemece, davacı Orman Yönetiminin Gebeler (Girmeler) köyü, 599 nolu parsele dava açması gerekirken, … (…) köyü, 599 parsel sayılı taşınmaza dava açmış olduğu, orman tahdid haritası ve tutanaklarında belirtilen noktaların dava konusu parsellerle ilgisi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali – tescil ve elatmanın önlenmesine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1949 yılında 3116 sayılı Yasaya göre yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1985 yılında 1986 yılında ilân edilerek kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ve 2896 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması ve 1987 yılında yapılıp, 1990 yılında ilân edilerek kesinleşen, henüz sınırlandırılması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, mahkemece davanın reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; Ziraat Bankası davada taraf olmadığı ve aleyhine dava açılmadığı halde, dava dışı Ziraat Bankası hakkında hüküm kurulması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının birinci bendinde yer alan “Davacının davalı Ziraat Bankası aleyhine açtığı davasının husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE” cümlesinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 13/06/2012 günü oybirliği ile karar verildi.