Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/1509 E. 2011/4810 K. 20.04.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/1509
KARAR NO : 2011/4810
KARAR TARİHİ : 20.04.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

2007 yılında yapılan kadastro sırasında … Köyü 131 ada 29 sayılı 9.927,65 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, çalılık niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir.
Davacı …, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak 131 ada 29 parselin kendisi ve ölü kardeşi Mehmet adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Duruşma sırasında ise taşınmazın adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne yönelik verilen kararın davalı Hazine tarafından temyizi üzerine Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15.03.2010 gün 2010/204-3169 sayılı bozma kararında özetle: “Dayanak tapu kayıtlarının revizyon görüp görmediğinin araştırılmadığı, ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte getirtilip uygulanmadığı, çekişmeli taşınmazın sınırında orman bulunduğu halde eski ve yeni memleket haritaları ve hava fotoğrafları getirtilip taşınmazın konumunun belirlenmediği, bu sebeple yöreye ait en eski ve 1980-1985’li yıllara ait memleket haritaları ile hava fotoğrafları, dayanak tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ile birlikte bulundukları yerlerden getirtilip ve dayanak tapu kayıtlarının kadastro çalışmaları sırasında revizyon görüp görmedikleri tapu sicil müdürlüğünden sorulduktan sonra taşınmaz başında yapılacak keşifte, yöntemine uygun şekilde eski ve yeni tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları uygulanarak taşınmazın orman sayılmayan, zilyetlik yoluyla kazanılabilecek yerlerden olduğunun tespiti halinde dayanak tapu kayıtları değişir sınırlı olduğundan 3492 sayılı Yasanın 20/C ve 32/3 maddeleri uyarınca miktarları ile geçerli kapsamlarının belirlenmesi, asıl taşınmazın kapsamı orman veya ormandan açma değil ise miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan kazanıldığının kabul edilmesi oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne, davacının tutunduğu Ağustos 1935 tarih 6 sıra nolu tapu kaydının sabit sınırlı olduğu, çekişmeli taşınmazı kapsadığı, davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 14. ve Medeni Yasanın 713. maddelerinde düzenlenen koşulların gerçekleştiği gerekçesiyle dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Yasanın 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık süre içinde açılan tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4.maddesi uyarınca yapılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 20.04.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.