YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13673
KARAR NO : 2012/7198
KARAR TARİHİ : 14.05.2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2010 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında … köyü 205 ada 2 parsel sayılı 61189,20 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 2/B madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğundan Hazine adına tespit edilmiş ve beyanlar hanesine 1989 yılından beri … köyü tüzel kişiliğinin kullanımında olduğu şerh verilmiştir. Davacı taşınmazın yaklaşık 400 m2’lik kısmının kendi zilyetliğinde olduğunu ileri sürerek davalı köy tüzel kişiliği yanında kendi zilyetliğinin de olduğunun şerh verilmesi talebi ile dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüyle 205 ada 2 parselin (A102) ile gösterilen 625 m2 kısmına yönelik olarak … adına olan zilyetliğin iptali ile davacının zilyetliğinde olduğunun yazılmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre 1941 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 3302 sayılı Yasaya göre 1999 yılında yapılıp 11.09.2003 tarihinde askı ilanı yapılarak 12.03.2004 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
Dairece temyiz incelemesi yapılan Dairenin, 2011/13695, 2011/13679, 2011/13680, 2011/13682, 2011/13683 ve 2011/13678 esas sayılı dosyalarında, dava konusu 205 ada 2 parselin farklı bölümlerine karşı davacı gerçek kişilerce, 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin sırasıyla 2010/452, 215, 453, 216, 431 ve 306 sayılı dosyalarında kullanım şerhine yönelik davalar açılmış ve mahkemece de işin esasına girilerek kararlar verilmişse de, aynı parsel hakkında askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinin 2010/175 esas sayılı dosyası ile gerçek kişilerce kullanım şerhine yönelik dava açıldığı ve tutanağının davalı olduğu, anlaşıldığından ve davalı parselin tutanağı kesinleşmediğinden ve asliye hukuk mahkemesinde açılan davalar bu davaya katılma niteliğinde olacağından görevsizlik kararı verilip kadastro mahkemesine gönderilerek, tutanak aslının bulunduğu kadastro mahkemesinin 2010/157 sayılı dava dosyası ile birleştirilmesi ve aynı parsel hakkında açılan davalar birlikte görülerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklana açıklanan nedenlerle, davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 14/05/2012 günü oybirliği ile karar verildi.