Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2011/13243 E. 2012/5007 K. 02.04.2012 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/13243
KARAR NO : 2012/5007
KARAR TARİHİ : 02.04.2012

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Kestel kasabası Narlık mevkiinde bulunan toplam iki parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni Yasanın 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece fenni bilirkişi raporunda gösterilen (A) harfli 13.723,50 m2 ve (B) harfli 618,76 m2 yüzölçümündeki taşınmazların davacı adına tapuya tesciline dair verilen karar Hazine ve Orman Yönetiminin temyizi üzerine Yargıtay… Hukuk Dairesinin 28.02.2008 gün 2008/1705-3184 sayılı kararı ile “Mahkemece çekişmeli taşınmazların yörede 1988 tarihinde kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları dışında kaldığı, orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 14 ve 17. maddelerindeki imar – ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın tesciline karar verilebilmesi için yalnızca kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında kalması yeterli olmayıp taşınmazın tescile tabi yerlerden olması ve zilyetlik koşullarının oluşması; ayrıca, 4999 sayılı Yasa ile değişik 6831 sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince herhangi bir nedenle orman sınırları dışında bırakılmış orman olup olmadığının da araştırılması gerekir. Bundan ayrı olarak; davalı Hazine dava konusu taşınmazlara kuzey ve batı yönde bitişik komşu olan ve kadastro paftasında çalılık olarak tescil harici bırakılan taşınmazlar hakkında 1995 yılında Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/594 sayılı ve bunu takip eden numaralarda davacının da içinde bulunduğu 24 kişi aleyhine elatmanın önlenmesi ve tescil isteği ile açtığı davalarda, taşınmazların taş ve kayalık olduğu belirlenerek, davacının da içinde bulunduğu 24 kişinin bu yerlere elatmalarının önlenmesine ve taşınmazların Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş ve bu hükümlerin kesinleştikleri anlaşılmaktadır.
O halde, çekişmeli taşınmazların kadastro paftasında taşlık ve çalılık olarak bırakılması ve bitişiğindeki taşınmazlar hakkında davacı ve arkadaşları aleyhine Hazine tarafından açılan davalar imar – ihyanın ve zilyetlik bulunmadığından Hazine lehine karara bağlandığı anlaşılmakla dava konusu taşınmazların 1980 – 1990’lı yıllardaki hava fotoğrafları ve memleket haritasındaki konumları incelenerek o tarihler itibariyle kullanılıp kullanılmadığının da araştırılması; çekişmeli taşınmaza komşu olan 127 ve 128 sayılı parsellerin dayanakları olan 58 ve 59 tahrir nolu vergi kayıtları sınırında cebel okuduğundan bu kayıtlar uygulanarak çekişmeli
taşınmazlar yönünü ne şekilde sınır gösterdiğinin belirlenmesi ve yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin de denetlenmesi gerekir.” denilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın KABULÜNE ve fen bilirkişisi … tarafından düzenlenen 30.05.2005 tarihli rapor ekinde sunulan krokide (A) ve (B) işaretli sırasıyla 13.723,50 m² ve 618,76 m²’lik taşınmazların davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, fen bilirkişisi rapor ve krokisinin kararın eki sayılmasına karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 24.11.1988 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1960 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında temyiz eden Orman Yönetiminin sıfatı gözönüne alınarak bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı H.Y.U.Y.nın 438. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 02/04/2012 günü oybirliği ile karar verildi.