YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12365
KARAR NO : 2011/10933
KARAR TARİHİ : 03.10.2011
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
… ilçesi … köyü’nde 3402 sayılı Yasaya 5831 sayılı Yasayla eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında 117 ada 5 parsel sayılı taşınmaz, tarla niteliğiyle, beyanlar hanesinde …, … ve …’ın kullanımında olduğu belirtilerek hazine adına tespit edilmişlerdir. Davacılar, dava konusu taşınmazın murisleri … mirasçılarının kullanımında olduğundan beyanlar hanesindeki davalıların adına ilaveten kendi adlarının da beyanlar hanesine şerh verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece kabul nedeniyle davanın KABULÜNE ve dava konusu parselin beyanlar hanesinde zilyet olarak adına tespit yapılan davalıların adına ilaveten davacılar …, …, … ve …’in de zilyet olarak yazılmasına karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda miras payı nedeniyle kullanım durumuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 3302 sayılı Yasaya göre 1995 yılında yapılıp 02.04.1997 tarihinde askı ilanı yapılarak 03.10.1997 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 5831 Sayılı Yasayla eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro sonucu oluşan tutanağa konulan kullanım şerhine yönelik Hazine tarafından açılan bir dava da, kullanım durumunun bulunup bulunmadığının tartışılabileceğine göre yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, çekişmeli 117 ada 5 parsel sayılı taşınmaz yönünden sicil oluşturulacak şekilde, davalı olmadığı halde dosya arasında tutanak aslı bulunan 117 ada 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden tesciline ilişkin bir karar verilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının 1. bendinin 5. satırında yer alan “yazılmasına” cümlesinden sonra gelmek üzere “ve 117 ada 5 sayılı parselin tespit ve tesciline” cümlesinin, yine hüküm fıkrasının 3. bendinden sonra gelmek üzere yeni bir 4. bend olarak “4-Davalı olmadığı anlaşılan 117 ada 9 parsel tutanağının kesinleştirilmek üzere tutanakların devredilmiş olması halinde Tapu Sicil Müdürlüğüne, aksi takdirde Kadastro Müdürlüğüne geri çevrilmesine” cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Yasanın geçici 3. maddesi göndermesiyle H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 03.10.2011 günü oybirliğiyle karar verildi.