YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2011/12269
KARAR NO : 2011/16047
KARAR TARİHİ : 28.12.2011
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 01/11/2010 gün 2010/10146 E. – 13425 K. numaralı bozma ilamında özetle; “Yörede arazi kadastrosu daha önce yapılıp grafik yöntemine göre paftası düzenlenmiş, daha sonra 1985 yılında yapılan orman kadastrosu önce düzenlenip kesinleşen arazi kadastro paftası ve bu paftada dava konusu 260 sayılı ve komşu diğer parsellerin pafta üzerinde gösterilen sınırları ve konumu esas alınarak yapılmış ve düzeltme işlemi sonucu 260 sayılı parselin çap sınırlarına eklenen 5103,40 m2 bölüm orman kadastro sınırları içinde gösterilmiş ve 260 sayılı parsel malikleri olan davalılar 6831 sayılı Yasanın 11. maddesinde gösterilen hak düşürücü süre içinde herhangi bir dava açmadıklarından bu işlem 15/11/1985 tarihinde kesinleşmiştir. Orman kadastrosu, arazi kadastro paftasında gösterilen parsel sınırlarına göre kesinleştiğinden, 260 sayılı parselin arazi kadastro paftasında gösterilen sınırları esas alınıp kesinleşen orman kadastro hattı yöntemine uygun olarak uygulanıp, uyuşmazlığın çözümlenmesi zorunludur. Yasalarımıza göre 2/B madde uygulaması hariç, kesinleşen orman sınırlarını değiştirmeye ve orman sınırlarını daraltmaya hiçbir merci ve makamın yetkisi bulunmamaktadır. Kesinleşen orman kadastro sınırları içerisinde kalmış bir yerin 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi gereğince düzeltme yapıldığından söz edilerek orman kadastro sınırları dışına çıkartılıp davalılara ait parselin çap sınırına eklenmesi, kesinleşmiş orman kadastro sınırlarında değişiklik yapılmasını gerektirecek ve dolayısıyla mülkiyet değişikliğine yol açılarak 3402 sayılı Yasanın 41. maddesinin kapsamı ve amacı dışına çıkılmış olacaktır. Hal böyle olunca; davanın kabulü” gereğine değinilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne, … köyü 260 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Kadastro Kanunu’nun 41. maddesine göre yapılan düzeltme işleminin iptaline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin iptaline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması 15/05/1985 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına, peşin alanın temyiz harcının istek halinde iadesine 28/12/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.