Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/9099 E. 2010/16348 K. 21.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9099
KARAR NO : 2010/16348
KARAR TARİHİ : 21.12.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi vekili ile Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … Yönetimi’nin, kadastro sırasında, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı nedeniyle maliki hazine olmak üzere ve davalı gerçek kişilerin kullanımlarında olduğu beyanlar hanesinde belirtilerek tespit edilen, … Beldesi … mahallesi 167 ada 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17 ve 18 parsel sayılı taşınmazların, orman niteliğini yitirmediği iddiasıyla kadastro tesbitine itiraz ederek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle açtığı davaya, … ve arkadaşları eklemeli zilyetlik iddiasıyla davaya katılmışlardır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.11.1996 gün ve 1996/3302-14434 sayılı bozma kararında özetle: “Öncelikle, 1951 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanması, daha sonra 1990 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B uygulamasında 1951 yılındaki tahdit hattının farklı gösterilmesi halinde 1951 yılındaki orman tahdit haritasının esas alınması gerektiği, 2/B madde uygulamasına konu olduğu belirlendiğinde ise nitelik yitirme hususunun araştırılması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı … Yönetiminin davasının kısmen kabulüne, müdahil davacı …’in davasının kısmen kabulüne, müdahil davacı …’ın davasının kabulüne, diğer müdahillerin davasının reddine, 167 ada 7 parselin (K) ile gösterilen 196 m2, 167 ada 9 parselin (M) ile gösterilen 66 m2, 167 ada 10 parselin (B) ile gösterilen 38 m2 yüzölçümündeki bölümünün orman niteliği ile Hazine, 167 ada 7 parselin (J) ile gösterilen 206.68 m2, 167 ada 9 parselin (L) ile gösterilen 127.35 m2, 167 ada 10 parselin (A) ile gösterilen 310.12 m2 ve (C) ile gösterilen 29 m2, 167 ada 18 parselin (H) ile gösterilen 43 m2’lik bölümü ile 167 ada 2 ila 6, 167 ada 8, 11 ila 15 ve 17 parseller 2/B madde gereğince Hazine adına tapuya tescillerine, çekişmeli taşınmazlar üzerindeki zilyetlik şerhlerinin kaldırılmasına, 167 ada 16 parselin tamamının müdahil … adına, 167 ada 18 parselin (I) ile gösterilen 219.75 m2’lik bölümünün müdahil … adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi, bazı müdahiller ve bir kısım davalı gerçek kişiler ile Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 23.03.2006 gün ve 2006/119-3833 sayılı kararı ile (167 ada 2, 3, 4, 5, 6, 8, 11 ve 17 parsellerin tamamı ile 18 parselin (H), 7 parselin (J), 9 parselin (L), 10 parselin (A), 12 parselin (D), 13 parselin (F) bölümlerine, 167 ada 14 ve 15 parsellerin tamamı ile 10 parselin (C) harfli bölümlerine yönelik, 167 ada 7 parselin (K), 9 parselin (M) ve 10 parselin (B) harfli bölümlerine yönelik davacı … Yönetimi ile gerçek kişilerin ve
Hazinenin ve gerçek kişilerin temyiz itirazlarının reddi ile bu taşınmazlar yönünden hükmün onanmasına karar vermek gerekmiş, yine, davalı … ’ın çekişmeli 167 ada 12 parsele davalılar … ve … … ‘in 167 ada 13 parsele ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile, uzman bilirkişiler tarafından yapılan uygulama sonucunda 167 ada 13 parselin tamamı ve 12 parselin (D) harfli bölümünün 1951 yılındaki orman kadastro sınırları içinde iken orman niteliğini kaybettiği, (E) harfli bölümün ise baştan beri orman kadastro sınırları dışında kalıp 2/B madde sahası ile ilgisinin olmadığı saptandığı,12 ve 13 parselin beyanlar hanesinde davalı kişiler lehine konulan şerh konusunda Hazine tarafından açılan bir dava bulunmadığı ve bu konudaki şerh kesinleştiği halde mahkemece şerhin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsiz olduğu ancak bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.Katılan davacı … temyiz itirazlarının kabulü ile çekişmeli 167 ada 9 parselin 2/B madde sahasında kalan L harfli bölümündeki evin kimin tarafından ne zaman yapıldığının araştırılmadığı,taşınmaz üzerindeki evin kadastro tesbit tarihinden önce müdahil gerçek kişi tarafından yapıldığının saptanması halinde taşınmaz üzerindeki muhdesatın cinsi, niteliği, ihdas tarihi belirlenerek 3402 Sayılı Yasanın 19/2 maddesi hükmü göz önünde bulundurularak tutanağın beyanlar hanesine işlenebileceği düşünülmesi gerekir iken mahkemece Hazine adına 2/B madde sahası olarak tesciline karar verilmiş olması isabetsiz olduğu, ,davalı hazinenin167 ada 18 parselin (İ) harfli bölümüne 167 ada 16 parselin tamamına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bilirkişi raporlarına göre 167 ada 18 parselin İ harfli bölümünün ve 16 parselin tamamının 1951 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınır dışında kaldığı ve 2/B madde uygulamasına konu olmadığı saptanarak mahkemece müdahil … adına tescili yolunda hüküm kurulmuş ise de, 167 ada 16 parselin katılan davacı … adına,tescil edilebilmesi için 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki koşulların müdahil gerçek kişi yararına oluştuğu konusundaki yapılan araştırma ve toplanan deliller yetersiz olduğundan,mahkemece yeniden keşif yapılarak … uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp … yapısı bitki örtüsü kullanılış biçimi, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı hususunda rapor alınması, yerel bilirkişi ve zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmels; önceki zilyedin kim oyduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmesi; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, önceki zilyetler yönünden de Tapu Sicil ve Kadastro Müdürlükleri ile Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünden araştırma yapılıp, … ve susuz olarak kazanılmış … miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilmesinin gerektiği, katılan davacı … taşınmazı tesbit tarihinden sonra 1995 tarihli harici senet ile satın aldığına göre 3402 Sayılı Yasanın 26/son maddesi gereğince kadastro tutanağının düzenlendiği günden sonra … haklara dair isteklerin kadastro mahkemesinde incelenemeyeceği düşünülmeden parselin bu bölümünün … adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olduğundan mahkemece 18 parselin İ harfli bölümünün hazine adına tapuya tesciline ve …’in davasının görev yönünden reddine, karar verilmesi gereğine” değinilmiştir
Mahkemece bozmaya uyularak, katılan davacı …’in hakkında mahkemenin 07/12/2004 gün ve 1997/295 – 2004/111 sayılı kararındaki mülkiyete ilişkin davasının reddi kararının aynen geçerliliği ile dava konusu … Mahallesi 167 ada 9 parselin … bilirkişisi … ‘ın 30/09/2002 tarihli raporunda (L) ile gösterilen bölüm üzerindeki 1 adet tek katlı betonarme ev ile müştemilatının atılan davacı …’e ait olduğunun kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesine yazılmasına,katılan davacı …’ın davasının KABULÜ ile 167 ada 16 parsel sayılı taşınmazın adına tesciline,davacı … yönetiminin 167 ada 18 parselin … bilirkişisi … ’ın 30/09/2002 tarihli raporuna ekli krokide İ ile gösterilen bölüme yönelik davasının reddi ile 167 ada 18 parselin (İ) ile gösterilen bölümün hazine adına tesciline, katılan davacı …’in davasının görev yönünden reddine, kararın kesinleşmesinden sonra istek halinde dosyanın görevli ve yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,karar verilmiş, hüküm davacı … YÖNETİMİ vekili ile HAZİNE vekili tarafından temyiz edilmiştir
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1951 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1990 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşmeyen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli resmi belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada;
a-) Davaya konu 167 ada 18 parselin … bilirkişisi …’ın 30/09/2002 tarihli raporuna ekli krokide (İ) ile gösterilen bölümünün 1951 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınır dışında kaldığı ve 2/B madde uygulamasına konu olmadığı saptanarak Hazine adına tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı … yönetiminin,167 ada 18 parselin … bilirkişisi … ’ın 30/09/2002 tarihli raporuna ekli krokide (İ) ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu bölüm hakkındaki usul ve yasaya uygun hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
b-) Davaya konu 167 ada 9 parselin … bilirkişisi … ‘ın 30/09/2002 tarihli raporunda (L) ile gösterilen bölümünün 1951 yılındaki orman kadastro sınırları içinde iken orman niteliğini kaybettiğinden 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı bu bölümdeki evin katılan davacı … tarafından kadastro tesbit tarihinden önce yapıldığının saptandığından 167 ada 9 parselin … bilirkişisi … ‘ın 30/09/2002 tarihli raporunda (L) ile gösterilen bölüm üzerindeki 1 adet tek katlı betonarme ev ile müştemilatının 3402 Sayılı Yasanın 19/2. maddesi hükmü göz önünde bulundurularak katılan davacı …’e ait olduğunun kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesine gösterilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı … Yönetimi ile davalı Hazinenin, 167 ada 9 parselin … bilirkişisi … ‘ın 30/09/2002 tarihli raporunda (L) ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu bölüm hakkındaki hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı … yönetimi vekili ile davalı Hazine vekilinin 167 ada 16 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.Şöyle ki:
Dava konusu167 ada 16 parselin tamamı 1951 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınırı dışında kalmış ve 2/B madde uygulamasına konu olmamıştır. Katılan davacı … kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmıştır. Taşınmazın … adına tescil edilebilmesi için, 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki koşulların bu kişi yararına oluştuğunun duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması gerekir. Oysa, mahkemece, bozma gereklerini yerine getirmek üzere 21/3/2008 tarihinde yapılan keşifte, 167 ada 9 parsel sayılı taşınmazın incelendiği, 167 ada 16 parsel sayılı taşınmazın ise kapalı olduğu için incelenemediği, bu keşifte dinlenen yerel bilirkişi … … ve … , 9 parselle ilgili olarak, taşınmazın öncesinde … ’ait olup onun tarafından tarla olarak kullanıldığı,1940’lı yıllarda ölünce çocuklarına kaldığı, sonra damadı … …’nin 1976 yılında …’ye sattığı, bu yerdeki önceden var olan evde 1980 den sonra tadilat yapıldığı ve …’nin ölümü üzerine oğlu …’e kaldığını beyan etmişler, 16 parsel ve katılan davacı …’nin davası ile ilgili bilgi vermemişlerdir.Daha sonra mahkemece katılan davacının yokluğunda 22/06/2009 tarihinde 16 parselle ilgili olarak yapılan keşifte ise, yerel bilirkişi olarak yine … dinlenmiş, beyanlarında daha önce 9 parselle ilgili sözlerini tekrarlamış, ancak 16 parselle ilgili herhangi bir beyanda bulunmamış,tanık da dinlenmemiştir.Taşınmazlar hakkındaki davalarda tanıkların keşifte dinlenmesi gerektiği gözetilmeksizin, duruşmada dinlenen tanık …, 16 parseli 23 senedir kullanan …’den üzerindeki 25-30 yıllık ev ile bahçe ile birlikte 2000 yılında satın aldığını söylemiş; ancak, …’ın taşınmazı kaç yıl kullandığı, öncesinde kimin olduğu hususlarında bilgi vermediği gibi, 09/04/2008 tarihli inşaat bilirkişisinin raporunda 16 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin 5 yıllık olduğu yolundaki saptama ile de çelişkili beyanda bulunmuştur. Şu duruma göre 16 parsel sayılı taşınmazla ilgili davacı …’ın delilleri toplanmadan eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmiştir. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanılarak karar verilemez
O halde; mahkemece, 167 ada 16 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili, yeniden keşif yapılarak … uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp … yapısı bitki örtüsü kullanılış biçimi, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı hususunda rapor alınması, yerel bilirkişi ve zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; önceki zilyedin kim olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı … yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacı …’ın yanı sıra, varsa önceki zilyetler yönünden de tapu sicil ve Kadastro Müdürlükleri ile Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünden araştırma yapılıp, … ve susuz olarak kazanılmış … miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir
Anılan yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile 167 ada 16 parsel sayılı taşınmazın davacı … adına tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin, 167 ada 18 parselin … bilirkişisi …’ın 30/09/2002 tarihli raporuna ekli krokide İ ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının, davacı … Yönetimi vekili ile davalı Hazine vekilinin,167 ada 9 parselin … bilirkişisi … ‘ın 30/09/2002 tarihli raporunda (L) ile gösterilen bölüme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile, bu bölümler hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASI NA,
2) Yukarıda ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı … yönetimi vekili ile davalı Hazine vekilinin 167 ada 16 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu parsel hakkındaki hükmün BOZULMASINA 21/12/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.