YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/9039
KARAR NO : 2010/12518
KARAR TARİHİ : 18.10.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar İsmet ve … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 138 ada 167 parsel sayılı 68950.77 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Şubat 1947 tarih 13 nolu tapu kaydı ile tarla niteliğinde Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar, bu taşınmazın 2/3 payının yani 45971.18 m2 bölümünün kendilerine ait olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalı … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar İsmet ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1946 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1993 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve yörede 1946 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan Derbent orman kadastrosunda dava konusu taşınmazın 69, 70 ve 71 OSN’nın kuzeyinde ve devlet ormanı içinde bırakıldığı, ancak daha sonra XIII poligon numarası verilerek 69-257 ila 263 noktaları verilerek o tarihte yürürlükte bulunan 01.12.1940 tarihli orman tahdit ve tescil talimatnamesinin 38. maddesi gereğince “fiili vaziyet aynen tespit ve zapta geçirilerek devlet namına tahdit olunduğu” bu konunun 27.01.1947 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Derbent ormanı tahdit tutanağı özetinde XX bendinde devlet adına tahditlerine karar verildiği, tespit edilen bu fiili duruma göre tutanakta ismi yazılı kişilerin herhangi bir belge ibraz ederek orman kadastrosuna itiraz davası açmalarının öngörüldüğü, ne var ki, yasal süre içinde orman kadastrosuna itiraz davası açılmaması üzerine Hazine adına Şubat 1947 tarih 13 numarada tapuya tescil edildiği, dava konusu taşınmazın dört sınırının devlet ormanı ile çevrili 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde olduğu, ayrıca tapulu taşınmazların zilyetlikle kazanılamayacağı, taşınmazın orman sınırları içinde kalması nedeniyle eski tapu kaydında tarla niteliğinde yazılı olmasının sonuca etkili olmadığı ve taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalmaya devam etme olgusunu değiştirmeyeceği, sözü edilen tapu kaydı revizyon gösterilerek Hazine adına tespit tutanağının düzenlendiği anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 18/10/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.