YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8876
KARAR NO : 2010/12181
KARAR TARİHİ : 11.10.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne Uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin bozma kararında özetle: “… Mahkemece, öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orijinal orman tahdit harita örneğinin dosyaya getirtilerek, keşifte görev alan bilirkişilerden tahdit uygulamasına ilişkin ek rapor alınmalı, tahdit hattı dışında kaldığının belirlenmesi halinde, taşınmazlar tahdit hattına bitişik olmadığından, bu kez resmi belgeler incelenerek taşınmazların öncesi belirlenmeli, dosyadaki bilirkişi raporunda, taşınmazlardan 23 ve 66 parsellerin 1955 tarihli hava fotoğraflarında orman olarak görüldüğü, ancak memleket haritasında boyama hatası yapılarak taşınmazların açık alan olarak gösterildiği, bu parsellerin tamamının orman sayılan yerlerden olduğu bildirildiğinden, bu parsellerin orman niteliği ile tesciline karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra 123 ada 23 parsel yönünden davanın kısmen kabulüne, (A) kısmının orman niteliği ile hazine adına, (B) kısmının davalı … adına, 123 ada 66 parsel yönünden davanın kabulüne ve 123 ada 66 parselin orman niteliği ile hazine adına, 123 ada 21, 22, 24 parseller yönünden davanın reddine ve 123 ada 21 parselin davalı … adına, 123 ada 22 parselin … adına, 123 ada 24 parselin … adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından 123 ada 23 nolu parselin (B) kısmı ile 123 ada 21, 22, 24 nolu parsellere ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1947 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında çekişmeli 123 ada 23 ve 66 parsellerin 1955 tarihli hava fotoğraflarında orman olarak görüldüğü, ancak memleket haritasında boyama hatası yapılarak taşınmazların açık alan olarak gösterildiği, bu parsellerin tamamının orman sayılan yerlerden olduğu bildirildiğinden, orman niteliği ile tesciline karar verilmesine değinilmiş, ancak; diğer parseller yönünden orman araştırması yapılması istenmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulmuş, 123 ada 66 sayılı parselin tamamı ile 23 sayılı parselin (A) ile gösterilen bölümünün orman niteliği ile tescil kararı verilmiştir. Yargıtay bozma kararına uyulduğuna göre, 23 sayılı parselin tamamının orman olarak Hazine adına tescil edilmesi konusunda Orman Yönetimi yararına usulü kazanılmış hak meydana gelmiştir. O halde, mahkemece 123 ada 23 sayılı parselin (B) ile gösterilen kısmı hakkında da kabul kararı verilerek orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, Ayrıca; mahkemece 123 ada 21, 22 ve 24 parseller yönünden bozma kararı gereğince araştırma yapılarak hüküm kurulmaması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek 3 orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu ve fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla 123 ada 21, 22 ve 24 sayılı parsellerde yeniden yapılacak inceleme ve keşifte çekişmeli taşınmazların olduğu yerde kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile 123 ada 21, 22, 24 parseller ve 23 parselin (B) kısmı yönünden hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine, 11/10/2010 günü oybirliği ile karar verildi.