YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8841
KARAR NO : 2010/15478
KARAR TARİHİ : 09.12.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.06.2009 gün ve 2009/8835-10298 sayılı kararında; (Çekişmeli 278 ada 1 sayılı parselin 6784,89 m2 yüzölçümündeki bölümün kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığının belirlendiği, davalı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle, bu bölüme ilişkin davanın kabulüne karar verilmişse de, çekişmeli taşınmazın etrafının devlet ormanı ve orman nitelindeki Hazine boşluğu ile çevrili devlet ormanının devamı niteliğinde oluğu, kültür alanı olarak kullanıldığına ilişkin delil bulunmadığı, keşifte çekilen fotoğraflarının da bu bulguları desteklediği, yüksek eğimli funda ve makiliklerle kaplı alanların 6831 Sayılı Yasanın 1/J maddesi dışında aynı maddenin 1. fıkrası gereğince orman sayılan yerlerden olduğu, 6831 Sayılı Yasanın 1/İ bendindeki zeytinlikler ile 3573 Sayılı Yasa hükümlerine göre orman rejimi dışına çıkarılıp kişiler adına tapulanan yerler orman sayılmazsa da, bu şekilde oluşmuş bir tapu kaydının bulunmadığı, Orman Yasasının 1. Madde 2. Fıkra (J) bendi gereğince “funda ve makiliklerle örtülü orman ve … muhafaza karakteri taşımayan yerler” in orman sayılmadığı, ancak, bilimsel olarak eğimin % 12’yi geçtiği yerlerin … muhafaza karakteri taşıyacağı kabul edildiğinden, sözü edilen çekişmeli parsellerin 6831 Sayılı Yasanın 1. Madde, 2. fıkrasının (J) bendi kapsamında kalmadığı, orman alanlarının 3573 Sayılı Yasa hükümleri ayrık olmak üzere teraslanmak suretiyle eğimin azaltılarak, imar ihya ve zilyetlik yoluyla kazanılması olanağı bulunmadığı gibi, bu tür faaliyetler suç teşkil ettiği, çekişmeli parselin bulunduğu yörede ilk orman kadastrosu 1966 yılında seri usulüne göre, her hangi bir köy yada belde sınırı gözetilmeden, adları belirlenen orman bazında yapılıp 1969 yalında kesinleştiği, daha sonra orman sınırlandırması yapılmadığı, 4999 Sayılı Yasanın 3. maddesi ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. Madde 1. fıkrasının, orman kadastro komisyonlarına, daha önce sınırlaması yapılmış olup da her hangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosunu yapma görev ve yetkisini verdiği, 15.07.2004 günlü resmi gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmelik’in 10. maddesinin a bendinde orman kadastro komisyonlarının aynı görev ve yetkisi tekrarlandıktan sonra, 26/h Maddesinde “Her hangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanlar,”ın ve devlet ormanı
-2-
2010/8841 – 15478
olarak sınırlandırılacağının öngörüldüğü, o halde, eğimi % 12’den fazla olan yer yer veya tamamen maki cinci ağaççıklarla kaplı, çevresinde bulunan aynı karakterdeki, devlet ormanının devamı niteliğindeki çekişmeli parsellerin, 6831 Sayılı Yasanın 1. madde 2. fıkrasının (J) bendi ve 17. Maddesi gereğince orman sayılan yerlerden olduğu, 1969 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında bırakılsa da, 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7 ve devamı maddeleri gereğince her zaman orman olarak sınırlandırılabileceği gözetilerek, Orman Yönetiminin davasının kabulüyle, çekişmeli çekişmeli 278 ada 1 sayılı parselin tamamının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, gerçek kişinin davasının REDDİNE, Orman Yönetiminin davasının kabulüyle, çekişmeli … Köyü 278 ada 1 sayılı parselin tesbitinin iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, çekişmeli … Köyü 261 ada 2 sayılı parselle ilgili hüküm kesinleştiğinden bu parselle ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1966 yılında yapılıp 11.10.1968 tarihinde ilan edilen ve 11.01.1969 tarihinde kesinleşen orman tahditi, 1981 yılında yapılıp 13.05.1982 tarihinde ilan edilerek itirazsız yerlerde 13.05.1983, itirazlı yerlerde ise 30.07.1982 tarihinde ilan edilip, 30.07.1983 tarihinde kesinleşmiş, sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyonu, orman kadastrosu ve 6831 Sayılı Yasanın, 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması, 1991 yılında 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükümlerine göre yapılan aplikasyon ve 6831 Sayılı Yasanın 3302 Sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması mevcuttur.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 09/12/2010 günü oybirliği ile karar verildi.