Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/8807 E. 2010/12222 K. 12.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8807
KARAR NO : 2010/12222
KARAR TARİHİ : 12.10.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tescil ve elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi, …ve … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 01.10.2009 gün ve 2009/11132-13996 sayılı kararında özetle: “Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme sonucunda kurulan hüküm doğru değildir. Şöyle ki; davacı Hazinenin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiası ile çekişmeli (A), (B), (C) harfli bölümlerin adına tescili talebi ile, davacı gerçek kişi ise çekişmeli (A) ve (C) harfli bölümlerin kendi zilyetliğinde olduğu iddiası ile açtıkları davalar birleştirilmiş, mahkemece 15.11.2001 tarih 2000/135-378 sayılı ilam ile gerçek kişinin davasının reddine Hazinenin (A) ve (C) harfli bölümlere ilişkin davasının kabulüne karar verilmiştir. Söz konusu hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine hüküm davacı …ile davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü üzerine bozulmuştur.
1) Davacı gerçek kişinin temyiz itirazları yönünden:
Dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilamı ile davacı gerçek kişinin toplanan delillere göre (A) ve (C) harfli bölümlerinin 9-10 yıl önce ormandan açıldığı ve davacı gerçek kişi yararına kazandırıcı zamanaşımı ile zilyetlik koşullarının oluşmadığı anlaşılmakla davacı gerçek kişinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiş olup davacı gerçek kişinin esasa ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak davacı gerçek kişinin çekişmeli (A), (C) harfli taşınmazların kendisi tarafından kullanıldığı belirtilerek açtığı bu davanın red edilmesi nedeni ile kendisini vekil ile temsil ettiren …lehine takdir edilen nisbi vekalet ücretinin fahiş olması doğru görülmemiştir.
2) Davalı … Yönetiminin temyiz itirazlarına gelince:
Bozma ilamına uyularak yapılan incelemede uzman orman bilirkişi 12.04.2005 tarihli raporda çekişmeli taşınmazların tamamının kesinleşen orman tahdit sınırları dışında kaldığını açıklamış ve bunu gösteren kroki sunmuştur. Ancak Dairemizin 03.05.2007 tarih 2007/3522 – 5674 sayılı iade kararı üzerine aynı uzman orman ve fenni bilirkişiler tarafından düzenlenen 03.08.2007 tarihli rapor ve krokide çekişmeli taşınmazın toplam 4868.50 m2’lik bölümünün kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığını,geriye kalan 27.335.21 m2’lik bölümün ise orman tahdit sınırları dışında kaldığını açıklayarak taşınmazın memleket haritası ve tahdit haritasındaki konumunu göstermişlerdir. Ancak aynı uzman bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlar çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit hattına göre durumunu açıklamada çelişkili olup bu raporlara itibar edilemez.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiş, mahkemece bozmaya uyulduktan sonra, davacı …’nın davasının reddine, 2000/135 esas sayılı dava dosyası açısından;
a)Fen bilirkişisi … ve Harite Mühendisi… tarafından düzenlenen 11/08/2009 tarihli raporlarında krokide A2, B2, C2 harfiyle gösterilen nizalı kısımlara ilişkin olarak …tarafından açılmış olan tescil davasının KABULÜ ile … ilçesi … köyünde kain A2 harfiyle gösterilen 11.883,00 m2 miktarındaki yer, krokide B2 harfiyle gösterilen 6262 m2 miktarındaki yer ile, C2 harfiyle gösterilen 6158 m2 miktarındaki yerin tevhit edilerek tamamı olan 24.303 m2 yerin ayrı bir parsel numarası verilerek zeytinli ve kirazlı tarla vasfı ile …adına tapu kütüğüne kayıt ve tesciline,
b)Fen bilirkişisi Galip Karabulut ve Harita mühendisi… tarafından düzenlenen 11/08/2009 tarihli raporlarında krokide A1, B1, C1 harfiyle gösterilen nizalı kısımlara ilişkin …tarafından açılan tescil davasının (Taşınmazların orman vasfında olduğu dikkate alınarak) KABULÜ ile; Saruhanlı ilçesi … köyünde kain A1 harfiyle gösterilen 4781 m2 miktarındaki yer, krokide B1 harfiyle gösterilen 1489 m2 miktarındaki yer ile, C1 harfiyle gösterilen 1406 m2 miktarındaki yerin tevhit edilerek tamamı olan 7676 m2 yerin ayrı bir parsel numarası verilerek orman vasfıyla …adına tapu kütüğüne kayıt ve tesciline,
Davalı …’nın krokide A1 ve A2 harfleriyle gösterilen yukarıda sınır ve miktarları belirtilen bu kısımlara vaki haksız müdahalesinin men-i ne, krokinin kararın eki sayılmasına,
Krokide B1, B2, C1, C2 harfiyle gösterilen yerlere davalı …’nın müdahelesinin olmadığı anlaşıldığından hazinenin bu kısımlar için davalı aleyhine açmış olduğu men-i müdahale davasının REDDİNE,
karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi, …ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tescil ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 23/03/1988 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimi ve gerçek kişilere ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 12/10/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.