Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/8458 E. 2010/9798 K. 07.07.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8458
KARAR NO : 2010/9798
KARAR TARİHİ : 07.07.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi ile davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü … mevkii 453 ada 6 ve 21 parsel sayılı 181,28m2 ve 584,90 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, … ’nin atalarından kaldığı, 20 yıldan fazla süredir zilyetliğindeyken, 2004 yılında …’ya sattığından söz edilerek, 2863 Sayılı Yasanın 11 ve 3402 Sayılı Yasanın 18. maddesi gereğince Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı gerçek kişi taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle adına tapuya tescilin istemiştir. Mahkemece davanın KISMEN KABULÜNE, … köyü 453 ada 6 sayılı parselin tesbitinin iptaline ve … adına tesciline, beyanlan hanesine 1. derece doğal sit alanı içinde kaldığının yazılmasına, … köyü 453 ada 21 sayılı parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından … köyü 453 ada 21, Hazine tarafından da 453 ada 6 sayılı parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1966 yılında seri bazında yapılıp 11.10.1968 tarihinde ilan edilen ve 11.01.1969 tarihinde kesinleşen orman tahditi, 1981 yılında yapılıp 13.5.1982 tarihinde ilan edilerek itirazsız yerlerde 13.05.1983, itirazlı yerlerde orman kadastro komisyonunca yapılan inceleme ve verilen kararın 30.07.1982 tarihinde ilandan sonra 30.07.1983 tarihinde kesinleşmiş, sınırlandırması yapılan ormanların aplikasyonu ve 6831 sayılı yasanın, 1744 sayılı yasa ile değişik 2. madde uygulaması, 1991 yılında yapılan aplikasyon ve 6831 sayılı yasanın 3302 sayılı yasa ile değişik 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarıyla, çekişmeli 453 ada 21 sayılı parselin taşlık ve çalılık iken keşif tarihine yakın zamanlarda iş makeneleri ile teraslandığı ve tarım alanı haline getirilmeye çalışılmışsa da, keşif tutunağına geçirilen hakim gözlemi ve dosyasına eklenen fotoğraflarına göre çekişmeli parselin imar ihya edilmiş sayılmayacağı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyeceği gözetilerek bu parsele ilişkin davanın reddin karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı gerçek kişinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle, bu parsele ilişkin hükmün onanması gerekmiştir.
2. Hazinenin çekişmeli … köyü 453 ada 6 sayılı parsele ilişin temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli … köyü 453 ada 6 sayılı parselin de içinde yer aldığı P.268 numaralı orman içi tarım poligonu bir bütün olarak düşünüldüğünde, çepe … 1969 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakılan devlet ormanı ile çevrili orman içi açıklığı olduğu, aynı ada içinde yer alan 1 , 2, 3, 9, 14, 15 ve 22 sayılı parsellerin orman sayılan yerlerden olduğuna ilişkin mahkeme kararlarının Yargıtay tarafından onandıktan sonra kesinleştiği anlaşılmaktadır. Aynı adada yer alan bir kısım parsellerin kadastro tesbitinin gerçek kişiler adına itirazsız kesinleşmesinin çekişmeli parselin içinde yer aldığı P.268 numaralı poligonun orman içi açıklığı olma durumunu başka deyişle niteliğini değiştirmez.
6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu, gerek 26.05.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinde gerekse 25.06.1970 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 31.05.1970 gün ve 531 sıra no’lu Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/3 ve 19.08.1974 günlü Resmi Gazetede yayınlanan 25.07.1974 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 40/A ve 30.05.1984 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 30/1 ve 02.09.1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/1 ve 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesinde “… 6831 Sayılı Yasanın 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların orman olarak sınırlandırılacağı” öngörülmüştür.
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR]. Bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26/a maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılması gerekir.
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve … muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
Mahkemece değinilen yönler gözetilerek …’nın çekişmeli 453 ada 6 sayılı parsele ilişkin davasının reddine karar verilmesi gerekirken, bu parselin özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde … adına tapuya tesciline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ:1. Yukarda birinci bendde açıklanan nedenlerle, davacı gerçek kişinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle … köyü 453 ada 21 sayılı parsele ilişkin hükmün ONANMASINA, aşağıda … onama harcının temyiz eden gerçek kişiye yükletilmesine,
2. Yukarda ikinci bendde açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile … köyü 453 ada 6 sayılı parsele ilişkin hükmün BOZULMASINA 07/07/2010 günü oybirliği ile karar verildi.