YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8393
KARAR NO : 2010/13052
KARAR TARİHİ : 25.10.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 2005 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında … Köyü 122 ada 535 parsel sayılı 8421.97 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliğinde belgesizden, kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Orman Yönetimi taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan bölümüne ait tespitin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine çekişmeli taşınmazın tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu … Köyünde orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları 1999 yılında yapılmış, sonuçları 19/03/2002 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesi ile hüküm kurulmuşsa da yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
Dosya arasında bulunan Tavşanlı Kadastro Mahkemesine ait 04/ 04/ 2005 tarih, 2002/ 46- 2005/ 5 sayılı dava dosyasına ait karar örneğinden Orman Bakanlığı tarafından davalımız …’nun da aralarında bulunduğu bir kısım gerçek kişilere husumet yöneltilerek … Köyü sınırları içinde yapılan orman kadastrosuna ait 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 numaralı orman sınır hattının iptalinin istendiği ve davalıya yönelik davanın kısmen kabulüne karar verilerek bu kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu karar örneğinden çekişmeli yeri ilgilendiren orman sınır nokta ve hatlarında hükmen değişiklik yapıldığı anlaşılmaktadır. Sözü edilen karar davalı yönünden H.Y.U.Y.’nın 237. maddesi gereğince bu davada kesin hüküm oluşturmaktadır. Mahkemece kesin hükmün varlığı düşünülmemiştir. Oysa çekişmeli taşınmaz başında iki kez keşif yapılmış ve ilk keşifte hazır bulunan bilirkişilerce bu durumdan söz edilerek taşınmazın bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı bildirilmiştir. Buna rağmen mahkemece nedeni açıklanmaksızın bu yöne değinmeyen ikinci keşif raporuna itibar edilmiştir. İki ayrı bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmediği gibi kesin hüküm de göz ardı edilerek hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak dört kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54.
maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, orman kadastrosuna itiraza ilişkin dava dosyası dosya arasına getirtilerek yerel bilirkişi, fen ve orman bilirkişiler eşliğinde uygulanarak taşınmazın bu karar karşısındaki durumu belirlenerek krokisinde gösterilmeli, kesin hüküm gözetilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı … Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 25/10/2010 günü oybirliği ile karar verildi.