Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/8368 E. 2010/12057 K. 11.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/8368
KARAR NO : 2010/12057
KARAR TARİHİ : 11.10.2010

MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hazine vekili tarafından, davalılar … ve arkadaşları aleyhine 22.07.2008 tarihli dilekçe ile açtığı davada davalılar adına tapuda kayıtlı olan … Köyü 103 ada 51 parselin orman sayılan yerlerden olduğunu bildirerek, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın elbirliği (iştirak) mülkiyet hükümlerine göre tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, dava açılmadan önceki tarihte tapu maliklerinden üç kişinin ölmesi nedeniyle davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunu, dava tarihinde kişiliği sona ermiş kimsenin mirasçılarına halefiyet kuralı uygulanamayacağından davaya dahil edilmek veya dava islah edilmek suretiyle davaya devam edilmesi olanağı bulunmadığından davanın reddine dair verilen karar, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.Dava konusu 103 ada 51 sayılı parsel elbirliği mülkiyet hükümlerine göre davalılar adına tapuda kayıtlıdır ve tüm mirasçılar davada taraftır. Ancak, mirasçılardan …, … ve …’in dava açılmadan önce öldükleri anlaşılmaktadır. “Kişinin ölümüyle Medeni haklardan yararlanma ehliyeti bu bağlamda taraf ehliyeti sona ereceği kuralı esas olmakla birlikte elbirliği ile mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazın dava konusu edilmesi halinde paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı vardır. Somut olayda dava tarihinden önce ölen üç kişiden başka 8 paydaş daha davalı durumdadır. Bunlar hakkında açılmış olan dava hukuki dayanaktan yoksun sayılamaz. Elbirliği ile mülkiyet hükümlerine göre tapuda kayıtlı taşınmazlar hakkında açılan tapu iptali ve tescil davalarında bütün paydaşların davada taraf olması zorunlu olup, mahkeme bunu resen gözönünde tutmakla yükümlüdür. Zorunlu dava arkadaşlığı olan hallerde dava tarihinden önce ölen kişilerin mirasçılarının davaya katılması hasım değişikliği ya da taraf ıslahı olarak kabul edilemez. Hal böyle olunca, davanın niteliğine ve açıklanan nedenlere göre ölü davalıların nüfus aile kayıt tabloları getirtilmeli, gerektiğinde bu kişilerin veraset ilamlarının alınması için davacı Hazine vekiline yetki ve önel verilerek ölü olduğu anlaşılan paydaşların mirasçıları tespit edilip, mahkemece resen davaya katılmalarının sağlanması gerekirken … şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11.10.2010 günü oybirliği ile karar verildi.