Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/7783 E. 2010/12598 K. 19.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7783
KARAR NO : 2010/12598
KARAR TARİHİ : 19.10.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında dava konusu … KÖYÜ, 186 ada 29 parsel sayılı taşınmaz, 609,19 m2 yüzölçümü ile, tarla niteliğinde belgesiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı gerçek kişi adına tespit edilmiştir.
Davacı … YÖNETİMİ, tespit maliki ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yönelterek, çekişmeli taşınmazın devlet ormanı sınırı içinde kaldığı halde, arazi kadastro çalışmaları sırasında, kesinleşen orman kadastro sınırının hatalı aplikasyonu sonucunda, özel mülk olarak davalı kişi adına tespitinin hatalı olduğu iddiasıyla kadastro tespitinin iptalini istemiştir.
Mahkemece, davalı … Müdürlüğüne yönelik davanın husumet yönünden REDDİNE, davalı gerçek kişiye yönelik davanın esastan REDDİNE, davaya konu taşınmazın TESPİT GİBİ TESCİLİNE karar verilmiş, hüküm davacı … YÖNETİMİ vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosunun yanlış aplikasyonu nedenine dayalı kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 1977 yılında yapılarak kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ile 6831 Sayılı Yasanın 1744 Sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve davaya konu parselin çap sınırı dışında, ancak kesinleşen orman sınırı içinde kalan bölümü davalı kişi tarafından kullanılmakta ise Orman Yönetimi tarafından bu kişi aleyhine her zaman el atmanın önlenmesi istemiyle dava açabileceğine ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 19/10/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.