Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/7659 E. 2010/11938 K. 06.10.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7659
KARAR NO : 2010/11938
KARAR TARİHİ : 06.10.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

1955 yılında yapılan kadastro sırasında … Köyü 35 ada 3 parsel sayılı 13.347 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1936 tarih 43 yazım numaralı vergi kaydı ve Yoklama Eylül 88 tarih 46 sıra nolu tapu kaydı uygulanarak tarla niteliği ile … oğlu … adına tespit edilmiş ve itirazsız kesinleşmiştir. Daha sonra 35 ada 20 ve dava dışı parsellere ifraz edilmiştir. 35 ada 20 parsel sayılı 3.194,34 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, … adına tapuda kayıtlıdır. 35 ada 2 parsel sayılı 15.491m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1936 tarih 30 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak tarla niteliği ile Necip Ünlü adına tespit edilmiş ve itirazsız kesinleşmiştir. Daha sonra 35 ada 24 ve dava dışı parsellere ifraz edilmiştir.35 ada 24 parsel sayılı 969 m2 yüzölçümündeki taşınmaz … adına tapuda kayıtlıdır.
Davacı Hazine, çekişmeli taşınmazların 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde iken Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldığından tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın eylemli orman olduğundan orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların Dindere Devlet Ormanı sınırları içinde iken 3302 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman rejimi dışına çıkarıldıkları, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen krokili raporda 35 ada 24 parselin (C) ile 35 ada 20 parselin (D) ile işaretlenen kesimlerinin eylemli orman niteliğinde oldukları gerekçesiyle 35 ada 20 ve 24 parsellerin tapu kayıtlarının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 14…..1978 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 12.09.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3302 Sayılı Yasaya göre yapılan 2/B madde uygulaması vardır..
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve fen bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazların 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldıkları, 31.12.2981 tarihinden önce bilim ve fen bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılma işleminin de kesinleştiği taşınmazlar daha önce yapılan orman kadastro sınırları içinde ve tapu sicilinde orman niteliğiyle Hazine adına kayıtlı ve mülkiyet … Hazineye ait kamu malı orman olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci
kadastronun yolsuz (T.M.Y.’nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet … kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026. (E.M.Y. 934 – İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.’nın 1023. (E.M.Y.931 – İsviçre M.Y.974) maddesindeki “iyi niyetle edinme” kuralının da uygulanamayacağı, davalının bu taşınmazları satın alırken ödediği bedeli taşınmazları kendisine satanlardan koşulları varsa sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri alabileceği ve taşınmazların eylemli durumu gözetilerek kaydın iptaline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine …/10/2010 günü oybirliğiyle karar verildi