Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/7066 E. 2010/15617 K. 13.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/7066
KARAR NO : 2010/15617
KARAR TARİHİ : 13.12.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : HAZİNE-ORMAN YÖNETİMİ-… KTK.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … ve davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 13.11.2003 havale tarihli dava dilekçesinde; … Köyünde bulunan 72 özel parsel sayılı 500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, 1972 yılında yapılan arazi kadastro sırasında kadastro yapılmayan alanda kaldığı, çekişmeli taşınmazı önceki maliki … kızı …’dan satın almak suretiyle, eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … olduğunu ileri sürerek, Medeni Yasanın 713. maddesi uyarınca adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Hazine, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu, özel mülkiyete konu olacak yer olmadığı ve dava konusu yerde zilyetliğin çok … oluştuğunu ileri sürerek çekişmeli taşınmazın orman niteliği hazine tapu kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Yargılamanın devamı sırasında yapılan arazi kadastrosunda çekişmeli taşınmaz hakkında 105 ada 12 parsel numarası ile … hanesi açık bırakılarak tutak düzenlendiğinden dava dosyası görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır.
Mahkemece davanın KABULÜNE, … Köyü 105 ada 12 parsel sayılı taşınmazın, kadastro tespitindeki niteliği ile … kızı … adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE karar verilmiş, hüküm davalı HAZİNE vekili ile ORMAN YÖNETİMİ tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02.03.2009 gün ve 2008/17888-2009/3463 sayılı bozma kararı ile (Mahkemece, 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddelerinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme koşullarının davalı yararına gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli parselin etrafında bulunan 104, 105, 106, 107, 108, 109, 110, 111, 112, 113 ve 114 adalarda bulunan parsellerin tümü hakkında Hazine tarafından aynı iddia ile dava açıldığı, bir kısmının karara bağlanıp Yargıtayca bozulduğu, bir kısmı hakkındaki davaların halen devam ettiği, öncesi bütün olan … yüzölçümlü parsellerin ifrazen ayrıldığı bir dosyada dava konusu edilen … parsel bazında inceleme yapılarak sonuca varılamayacağı nedeniyle mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde, 1972 yılında yapılan ilk tesis kadastrosuna ait fotogometrik yöntemle düzenlenen kadastro paftası Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek; dava konusu yerle birlikte 2006 yılında ek kadastrosu yapılan taşınmazların hangi sebeple 1972 yılında kadastrosunun yapılmadığı, o tarihteki niteliğinin ne olduğu kadastro müdürlüğünden sorulması

-2-
2010/7066-15617

ve alınacak cevapla birlikte orijinal kadastro pafta örneği dosyaya konulması, 2006 yılında ek kadastrosu yapılan ve öncesi bütün olan parselleri dıştan çevreleyen ve 1972 yılında yapılan ilk tesis kadastrosunda tapulaması yapılan parsellere ait tapulama tutanak örnekleri ile varsa dayanağı tapu ve vergi kayıtları ilk oluştuğu günden itibaren tüm gittileri ile birlikte getirtilmesi, dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra, yerel bilirkişi ve uzman üç kişilik ziraat bilirkişileri kurulu aracılığı ile yeniden keşif yapılarak, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yer olup olmadığı ve kazanma koşullarının kişi yararına oluşup oluşmadığının bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerektiğinden dava konusu taşınmazın orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve … fotoğrafları ile M.Y.’nın 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden, kadastro tespitine itiraz davalarında ise tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik … fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler Ziraat Fakültelerinin … bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir Harita-Kadastro (Jeodezi ve Fotogrametri) mühendisi ile bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, … fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar-ihya ve zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmesi, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemişse dava konusu taşınmazın 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan … (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, … fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınması, taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulması, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmesi, 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı şartların bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılıp saptanarak, toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine) değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, çekişmeli … Köyü 105 ada 12 sayılı parselin tespitinin iptaline, arsa niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 3402 Sayılı Yasanın 19/2. Maddesi gereğince parsel üzerinde bulunan ve tespit tarihinde tamamlanmamış olan 3 katlı kargir evin davacı … kızı …’a ait olduğunun tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş, hüküm davacı … ve davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 25.04.1991 tarihinde ilanı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
… Köyünde, ek kadastrosu yapılan 101 adadan 114 adaya kadar olan parsellerden kişiler adına tespit edilen parseller hakkında Hazinenin zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu iddiasıyla dava açtığı, Hazine adına tespit edilen bir kısım taşınmazlar hakkında da kişilerin, zilyetlikle kazanma koşullarının yararlarına gerçekleştiği iddiasıyla dava
-3-
2010/7066-15617

açtıkları, bir kısım parseller hakkındaki dava dosyalarında mahkemece daha önce verilen kararların temyizi üzerine, dairece, inceleme ve araştırma yeterli görülmediğinden bozulmasına karar verildiği ve mahkemece bozmaya uyularak yapılan inceleme sonucunda yeniden verilen kararların temyiz incelemesi için dava dosyalarının Daireye gönderildiği, bir kısım parseller hakkındaki dava dosyalarında ise, mahkemece ilk kez verilen kararların temyiz incelemesi yapılmak üzere daireye gönderildiği anlaşılmaktadır.
… Köyünde ek kadastrosu yapılarak 27.06.2007 – 26/7/2007 tarihleri arasında ilan edilen 101 adadan 114 adaya kadar olan parseller hakkındaki dava dosyalarında verilen kararların Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sırasında dosyadaki belgelerin temyiz incelemesi için yeterli olmadığının anlaşılması üzerine, mahkemenin 2009/39-2009/76 esas dairenin 2010/7042 esas (bozmadan sonra 2010/13045 esas) sayılı dava dosyası yerel mahkemeye iade edilerek dosyadaki eksiklikler giderilmiş, gelen belgeler ve tüm deliller birlikte değerlendirilmiştir.
Dosya kapsamı ile uzman bilirkişiler tarafından orman kadastrosu, eski tarihli … fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, … Köyü 101 adadan 114 adaya kadar olan parsellerin … MERKEZ İLÇESİNDE, 25.04.1991 tarihinde, … KÖYÜNDE 30/07/2001 tarihinde ilanı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu sırasında orman sınırı dışında bırakıldığı, eski tarihli … fotoğrafları ve memleket haritasında da orman sayılmayan alan olarak göründüğü, 1972 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında düzenlenen 15/06/1972 tarihli tutanakta (…… Köyü Çöplü Mevkiinden geçen, … yolu içerisindeki nirengi noktasından kuzey istikametinde bulunan Usta … lakaplı tarlanın kuzeybatı hududu ve … tarlası, oradan … tarlası, … … …, … … tarlasından Baltasıgedik’e giden yola ve yolu takiben gidilen … ve … … … tarlaları içeride kalmak suretiyle; batı hududu geçildi, batı hududu tamamen İncedere ismini alan hudut olup, bu derenin doğusunda kalan …, … …, … …, … … tarlaları ile … ve … … tarlaları tapulama tespiti yapılacak saha içinde kalmak üzere, … Çeşmesine inen belediye hududu ile birleştirildiği, buna göre İncedere ile Belediye hududu arasında kalan sahada yer yer şahıs arazileri ve bu aralarda kalan Devlet baltalık bozuk ormanları olarak görülmüş olduğundan açılmış sahalar kabul edildiği ve mülkiyetin durumu ile ormanlık sahaların durumu ayrıca bir tetkik konusu olduğundan ve bu durum heyetimizin görevi dışında görüldüğünden tapulama çalışmalarının söz konusu sahanın dışına münhasır kalması uygun görüldüğü) yazıldığı, keza; … Köyü birlik teknisyenleri, orman teksilcileri belediye temsilcileri ve … Köyü temsilcileri tarafından düzenlenen 06/12/1974 tarihli tutanakta da (… Köyünde orman ile şahıslara ait arazilerin birbirine girdiği, bölgede sınırlama haritası ve tutanaklarının bulunmayışı nedeniyle hem halkın mağduriyetinin önlenmesi hem de ayrılması zor olan orman ile kültür arazilerinde çıkan şaibelerin önlenmesi için kalan bu kısmın orman tahdit komisyonu tarafından tefrik edilmesi orman yetkilileri tarafından bildirilmiş olup, bu durum karşısında belediye hududu ile de ölçülecek saha bulunmadığından orman tahdit komisyonunun bu mevkide faaliyete başlayıncaya kadar tapulama faaliyetinin ertelenmesinin uygun görüldüğünün) belirtildiği ve dava konusu parsellerin bulunduğu alanda 1972 yılında arazi kadastrosunun yapılmadığı, daha sonra davaya konu parselin de içinde bulunduğu arazide, 101 adadan 114 adaya kadar olan parsellerin ek kadastrosu yapılarak 27.06.2007-26/7/2007 tarihleri arasında ilan edildiği, … Köyündeki ek kadastrodaki 102, 106, 110, 107, 110, 115 adalarda bulunan parsellerin batı yönünde yer alan … Merkez … Mahallesine ait 309 ada 51, 85, 308 ada 3, 4, 5, 6, 73, 76, 79, 80, 94, 95, 102, 119, 123, 124 numaralı parsellerin kadastro tespit tutanakları incelendiğinde bu taşınmazların bulunduğu arazinin de 1970’li yıllarda yapılan kadastro çalışmalarında kadastrosunun yapılmadığı, 1990 yılında yapılıp 25/04/1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı dışında bırakılmasından sonra, 1996 yılında çekişmeli taşınmazlara komşu bu alanda ek kadastro yapıldığı ve komşu parsellerin kısmen zilyetlik nedeniyle kişiler adına, kısmen de Hazine
-4-
2010/7066-15617
adına olmak üzere tespit edilip 03/02/1997-05/03/1997 tarihleri arasında ilan edilerek tespitlerinin kesinleştiği anlaşılmıştır.
… Köyünde ek kadastrosu yapılan 101 adadan 114 adaya kadar olan parsellerden Dairede temyiz incelemesi yapılan dava dosyalarındaki:
a) Bir kısım parseller yönünden, mahkemece; zilyetlikle kazanmaya elverişli taşınmazlardan olduğu ve bu taşınmazlar yönünden (dava edilen parselin bir kısmı veya parselin tümü hakkında) adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek kişiler adına tesciline karar verilmesinde,
b) Bir kısım parseller yönünden ise, mahkemece; … Köyündeki ek kadastrodaki 101 adada yer alan parsellerin kuzey yönünde yer alan ve … Köyünde yapılan kadastro sırasında tespit edilen 4511, 1764, 1763, 1810, 1811, 1812, 1102, 1783, 1784 numaralı parsellerin kadastro tespit tutanakları ile bunların tespit dayanağı vergi kayıtları ile tapu kayıtları incelediğinde, ek kadastro ile tespit edilen parsellerin tespit maliklerinin isimlerini okumadığı,yine, … Köyündeki 101 adadan 114 adaya kadar olan parsellerin doğu yönünde yer alan ve … Köyünde1972-1973 yıllarında yapılan kadastro sırasında tespit edilen 627, 622, 623, 621, 624, 625, 626, 600, 599, 598, 597, 592, 596, 780, 593, 594, 595, 557, 558, 559, 551, 552, 553, 550 numaralı parsellerin kadastro tespit tutanakları ile bunların tespit dayanağı vergi kayıtları incelendiğinde ise, bu parsellerin tespit dayanağı belgelerin bir kısmının çekişmeli parsellerin bulunduğu yönü zilyetlikle kazanılamayacak mera okuduğu ,bir kısmının da … okuduğunun gözlendiği, eğimi % 12’den yüksek olan …-çalılıkların zilyetlikle kazanmaya elverişli olmadığı, bir kısım parsellerin, üzerinde, ekonomik amacına uygun ve tarımsal üretime elverişli hale getirmeye yönelik imar ve ihya işleminin henüz tamamlanmadığı,imar ve ihyası tamamlanan taşınmazlar için ise tespit tarihi itibarıyla 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmadığı,yine taşınmaz üzerinde bina inşa edilmesinin tek başına imar ve ihya için yeterli olmayacağı, bu hali ile 3402 Sayılı Kadastro kanununun 14 ve 17. maddesine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanma şartlarının kişiler yararına oluşmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında,
c) Bir kısım parseller üzerinde bulunan muhtesatlar hakkında ise, mahkemece 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 19. madde çerçevesinde muhtesat şerhi verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 13.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.