YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6549
KARAR NO : 2010/6985
KARAR TARİHİ : 26.05.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, … Köyü 272 ada 1 parsel sayılı 3025 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kısmen 1992 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde olduğu halde, 2007 yılında 4999 Sayılı Yasaya göre yapılan çalışmalarda orman sınırlarına uyulmadığını ve 30.04.2007 tarihinde kesinleşen arazi kadastrosunda da orman sınırları daraltılacak şekilde gerçek kişi adına tapu kaydı oluştuğunu bildirerek, davalı adına kayıtlı tapunun iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, (B)=2918 m2 bölümün tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 21.05.1992 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 18.01.2007 tarihinde ilan edilip kesinleşen 4999 Sayılı Yasanın 9. maddesi gereğince fenni hataların düzeltilmesi çalışması yapılmıştır.
Toplanan deliller, uzman bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamından çekişmeli taşınmazın (B) harfli bölümünün yörede 1992 yılında yapılan orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu, orman niteliğindeki taşınmazlar üzerinde zilyetliğin söz konusu olamayacağı, özel mülkiyete konu olmayacak yerlerden olduğu, 4999 Sayılı Yasa gereğince yüzölçümü ile fenni hataların düzeltilmesi çalışmasının hatalı yapıldığı ve kesinleşen orman sınırları içindeki alanların orman sınırları dışında bırakıldığı, ancak 4999 Sayılı Yasa ile orman kadastro komisyonlarına orman sınırlarını değiştirme yetkisinin verilmediği gözönüne alınarak mahkemece kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığından davalının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda … onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26.05.2010 günü oybirliği ile karar verildi.