YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6544
KARAR NO : 2010/8867
KARAR TARİHİ : 22.06.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Yönetimi ve Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında dava konusu … KÖYÜ 110 ada 39 parsel sayılı taşınmaz, yörede daha önce yapılan orman kadastrosunda orman sınırı içinde kalması nedeniyle, tutanak düzenlenmeden parsel numarası verilerek 3402 Sayılı Yasanın 22/4. Maddesi gereğince sınırlandırılmıştır. Davacı, çekişmeli taşınmazın eklemeli zamanaşımı zilyetliği nedeniyle maliki olduğunu ileri sürerek, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın KABULÜNE, davaya konu, 110 ada 39 parsel sayılı taşınmazın davacı adına tarla niteliği ile ve 53085.27 m2 yüzölçümüyle davacı adına tesciline, karar verilmiş, hüküm davalı … YÖNETİMİ ve HAZİNE vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan incelemede, Kadastro Müdürlüğünün 28/04/2010 tarihli yazısında davaya konu YARMASU KÖYÜ 110 ada 39 parsel sayılı taşınmaz hakkında orman sınırı içinde gösterildiğinden kadastro tespit tutanağının düzenlenmediği, yörede 6831 Sayılı Yasaya göre yapılıp 22/08/2006 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu olduğunun belirtildiği, dava tarihinin de 08/01/2007 tarihi olduğu gözlenmekle, dava, 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir
Bu nedenle; mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılarak 22/08/2006 tarihinde ilan edildiği bildirilen orman kadastrosuna ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin,orman işletme müdürlüğünden, yine komşu 110 ada 32 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı ile varsa dayanağı kayıtlarının,tutanakları kesinleşmiş ise tapu kayıtlarının iktisap nedeni ve tarihi … olarak,tapu kaydı kadastro tespitine itiraz davası sonucunda hükmen oluşmuş ise hüküm dosyaları ile birlikte tapu sicil müdürlüğü ve kadastro müdürlüğünden getirtilerek dosyaya eklenmeli,keza, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde “orman kadastro komisyonlarınca sınırlama ve 2. maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı “ …. hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerin altı aylık askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde itiraz edebileceklerinin “ belirtildiği, yasa metninde geçen “hak sahibi” yada “sahiplik” kavramından ne anlaşılması gerektiği, orman kadastrosunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/j ve 24. maddesinde açıklandığı, herhangi bir belgeye dayanmayan ya da orman kadastro tutanağının düzenlendiği tarihe kadar 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde … koşulları
taşımayan davacı zilyetliğinin korunmaya değer, yasada ve yönetmelikte öngörülen “hak sahibi” olma ve dolayısıyla davacı kişiye orman kadastrosuna itiraz davası açma konusunda aktif davacı olma sıfatı verip vermeyeceği gözönünde bulundurularak araştırma yapılmalıdır.
Mahkemece, davanın esasının incelenmesine karar verilmesi halinde, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi koşulları olan taşınmaz orman içi açıklığı olup olmadığı, orman bütünlüğünü bozup bozmadığı araştırılmalıdır.
Yukarıdaki yöntemle yapılan araştırma sonucunda çekişmeli taşınmaz ya da taşınmaz bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu sonucuna ulaşılırsa, davanın orman kadastrosuna itiraz davası olduğundan orman sayılmayan bölümler haritaya bağlanarak bu bölümler yönünden orman kadastrosunun iptaline ve dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenmediğinden tescil kararı vermek görevinin genel mahkemelere ait olduğu ve bu durumda kadastro mahkemesince tescil kararı verilemeyeceği gözetilerek, tescil istemi yönünden görevsizliğe, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenirse orman kadastrosuna itiraz davasının reddine karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak … biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … YÖNETİMİ’nin ve HAZİNE’nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 22/06/2010 günü oybirliği ile karar verildi.