Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/6513 E. 2010/9414 K. 01.07.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6513
KARAR NO : 2010/9414
KARAR TARİHİ : 01.07.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … mirasçıları vekili Av. … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
.Ufuk Kırcalı kaldığı anlaşılmış, bu kişiler kendilerine avukat olarak …’u tayin etmiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parselin tesbitinin iptaline ve aynı netilikle davacı Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm … mirasçıları vekili Avukat … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1967 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ve 1988 ila 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinde kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 ve 3302 Sayılı Yasalar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
Taşınmazın bulunduğu … Köyünün bir bölümünde genel arazi kadastrosu ilkin 1970 yılında yapılmıştır.
Hazine tarafından, tesbit maliklerinden sadece … … … aleyhine dava açılmış, diğer tesbit maliki … .. yaygınlaştırılmadığı gibi, 3402 Sayılı Yasanın 29/2-son cümlesi gereğince “Dava sırasında davalının davadan önce öldüğünün anlaşılması halinde davaya mirasçıları aleyhine devam edilir.” Hükmü gereğince, dava, davadan önce ölen … mirasçılarına yaygınlaştırılmamış, … … mirasçıları Avukat …’a vekalet verdiklerine ilişkin vekaletnameleri sunmuşlarsa da, davayı dahili davalı sıfatıyla takip etme iradelerini ortaya koymamışlar, Mahkemece bu kişiler karar başlığında gösterilmemiştir. H.Y.U.Y.’nın 73. maddesi gereğince, “Kanunun gösterdiği istisnalar haricinde hakim her iki tarafı istima veyahut iddia ve müdafaalarını beyan etmeleri için kanuni şekillere tevfikan davet etmedikçe hükmünü veremez”.
Açıklanan hususlar gözetilerek davacı tarafa davayı tüm tesbit maliklerine ve ölen tesbit maliki mirasçılarına yönlendirmesi için olanak verilmesi, taraf teşkili sağlanırsa davaya devamla hüküm kurulması gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan yargılamaya devamla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Diğer taraftan, Mahkemece, keşfe katılan ziraat uzmanı bilirkişi ve jeolog bilirkişi raporlarında, çekişmeli parselin kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilemeyecek yerlerden olduğunun belirlendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, Hükme dayanak yapılan Orman Bilirkişi, Ziraat Uzmanı ve jeolog bilirkişi raporlarında, çekişmeli parselin orman sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmayan, imar ihya edilmiş, tarım alanı olduğu bildirilmiştir. Keşif ve bilirkişi takdiri delillerden olup, Mahkeme hakimi hukuki bilgisi ile raporları denetler ve serbestçe taktir eder. Şayet bilirkişi raporları yetersiz ise yapılacak iş, … keşif ve … bilirkişi raporu almaktır. Yetersiz olduğu düşünülen bilirkişi raporları, bildirilenlerin aksine yorumlanarak hükme dayanak yapılamaz.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle … mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 01/07/2010 günü oybirliği ile karar verildi.