YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6503
KARAR NO : 2010/6996
KARAR TARİHİ : 26.05.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı 29/01/2007 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği … Beldesinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunun iddia ederek Medeni Yasanın 713. Maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, 25/09/2008 tarihli … bilirkişi raporunda A (1749.51 m2) ile işaretli taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 26/04/1985 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 12/03/1960 tarihinde kesinleşmiştir. Taşınmaz bu çalışmada taşlık, çalılık niteliğiyle tesbit harici bırakılmıştır.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı, 3402 Sayılı Yasanın 14 -17. maddelerinde öngörülen koşulların davacı yararına gerçekleştiği gerekçesiyle (A) bölümünün davacı adına tesciline karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür.
Şöyle ki; dosyadaki belgelerden, çekişmeli (A) bölümünün 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/414 Esas numaralı dosyasında dava konusu edildiği ve o dosyadaki 13.02.2006 tarihli krokide (A1) işaretli 2514 m2 yüzölçümlü bölüm içinde kaldığı, … … tarafından 24.07.1995 tarihinde açılan tescil davasında, mahkemece (A1) işaretli bölümün, kazı yapılmak suretiyle fiziki yapısı bozulmuş, ziraate konu olmayan yerlerden olduğu belirlenerek bu bölüm hakkındaki davanın reddine, Hazinenin birleşen davasının kabulü ile ham … niteliği ile Hazine adına tesciline karar verildiği ve bu bölüme ilişkin hükmün Yargıtay 8. Hukuk Dairesi tarafından 10.10.2002 gün 6111-7150 sayılı kararla onanarak kesinleştiği, … … adına tescil kararı verilen bölümlere ilişkin hükmün ise aynı daire tarafından araştırma eksikliğine işaretle bozulduğu ve davanın halen derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı temyize konu davada, taşınmazı 1-2 yıl önce … …’den satın aldığını iddia ettiğine göre, yukarıda sözü edilen Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/414 sayılı dosyası eldeki dava yönünden güçlü delil niteliğinde olup, (A1) işaretli bölümde zilyedlik koşullarının oluşmadığı yönünde verilen karar halefi olan davacıyı bağlar. Bu nedenle; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, farklı görüş ve düşüncelerle davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 26/05/2010 günü oybirliği ile karar verildi.