Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/6455 E. 2010/7030 K. 26.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/6455
KARAR NO : 2010/7030
KARAR TARİHİ : 26.05.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü … Mevkii 127 ada 122, 123 ve 129 parsel sayılı sırasıyla 1978,24 m2, 250,87 m2 ve 2165,80 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesiz, 122 sayılı parselin üzerindeki evin … oğlu …, 123 sayılı parsel üzerindeki evin ise … oğlu …’a ait olduğu tarafından zilyet edildiğinden, ancak 3402 Sayılı Yasanın 14. Maddesindeki koşullarının oluşmadığından söz edilerek Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu, tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescilini istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli parsellerin tesbitinin iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli parsellerin bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. Maddesine göre yapılmış, çekişmeli parsel bu işlemde orman sınırları dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve resmi belgelerin uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla çekişmeli parselin etrafındaki orman alanları ile bütünlük arz eden orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek, davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak, Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı, orman sayılan yerler ile orman içi açıklıklardaki zilyetliğin hukuki değeri bulunmadığı gibi suç oluşturacağı, bu nedenlerle devlet ormanlarında kullanıma ve zilyetliği ilişkin şerh verilemeyeceği gözetilmeden, devlet ormanı olarak tesciline karar verilen taşınmaza ilişkin olarak tesbit tutanağının beyanlar hanesinde … olan ve yasal dayanağı bulunmayan, “krokisindeki Ev … oğlu …’na aittir” şeklindeki şerhin silinmesi karar verilmesi gerekirken, bu konuda karar verilmemesi doğru değilse de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında 1. bendde yer alan “ …orman vasfı altında Maliye Hazinesi adına TAPYA KAYIT VE TESCİLLERİNE” cümlesinden sonra gelmek üzere “ çekişmeli 127 ada 122 sayılı parselin tesbit tutanağının
beyanlar hanesinde yer alan (parsel üzerindeki ev … oğlu …’a aittir) şeklindeki, yine 127 ada 123 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan (parsel üzerindeki ev … oğlu …’a aittir) şeklideki şerhlerin silinmesine” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 26.05.2010 günü oybirliğiyle karar verildi