Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/5887 E. 2010/6589 K. 18.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5887
KARAR NO : 2010/6589
KARAR TARİHİ : 18.05.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki TAPU İPTALİ VE TESCİL – ELATMANIN ÖNLENMESİ davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 24/06/2008 günlü hükmün,Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-davalı … ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 09/03/2010 günü için yapılan tebligat üzerine, davacı-davalı … ve arkadaşları vekili avukat … geldi, karşı taraftan HAZİNE vekili Avukat … … ile davalı … … VE ARKADAŞLARI vekili Avukat … geldi başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. … karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar … … VE ARKADAŞLARI, … Köyü, 06.09.1971 tarih 3 ve 4 numaralı tapuda (ilk tesisi T. Sani 1319 yoklama tarih 10 ve 13 numaralı) miras bırakanları … … adına kayıtlı … ve … başı mevkiindeki taşırmazlarına davalı … VE ARKADAŞLARI’nın haksız elattığını ileri sürerek 26.11.1982 tarihinde elatmanın önlenmesi istemiyle mahkemenin 1982/210 Esas sayılı dosyasında dava açmışlardır.
Diğer yandan, davacılar … VE ARKADAŞLARI, davalılar … … VE ARKADAŞLARI’nın, … ve … Başı mevkiindeki tarlalara ait 06.09.1971 tarih 3 ve 4 numaralı tapularının 1515 sayılı kanun uyarınca hukuki değerlerini kaybettiğini, bu tarlaların 68 yıldır aralıksız nizasız asli zilyet sıfatı ile ellerinde bulundurduklarını ve gerçek malikinin tapu kaydında görünenler değil kendilerinin olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların gerçek duruma uygun olarak adlarına tescili istemiyle mahkemenin 1984/256 esas sayılı dosyada dava açmışlar, davalar bağlantı nedeniyle birleştirilmiştir
Mahkemece davacı-davalılar …, … ve … tarafından açılan tapu iptali tescil davasının REDDİNE, davacı-davalılar … kızı … ile … kızı … ve davacı … yönünden davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA, 1982/210 Esas sayılı dosyada davacı- davalıların el atmanın önlenmesi davasının kısmen kabul, kısmen reddine,davacıların miktarları ile geçerli olan … ve … Başı mevkilerindeki tapuların 1/2 payına sahip oldukları için, tapuların her ikisinde de mülkiyet hakkına sahip oldukları bu 1/2 paylı kısımdan davalıların ELATMASININ ÖNLENMESİNE, … bilirkişisin ek raporuna ekli krokide belirtilen … mevkindeki tapunun miktarı dışında kalan, açık alan olarak belirtilen 33763.50 m2 ve … Başı mevkiindeki tapunun miktarı dışında kalan açık alan olarak belirtilen 48015.79 m2
yüzölçümündeki taşınmazların Hazine adına tarla niteliğinde tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar … ve arkadaşları vekili ile davalı … Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir
Dava, tapu iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesine ilişkindir.
1-Kadastro Müdürlüğünün 08/11/2007 tarihli yazılarında … Beldesinde kadastro çalışmalarına 17/09/2007 tarihinde başlandığı bildirilmiş olup, mahkemece çekişmeli taşınmaz hakkında davaya konu taşınmaz hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenip düzenlenmediği araştırılmamıştır. 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesinde, yerel hukuk mahkemelerinde görülmekte olan ve çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro ile ilgili henüz kesinleşmemiş bulunan davalar hakkında, o taşınmaz mal için kadastro tespit tutanağı düzenlendiği tarihte, bu mahkemelerin görevinin sona ereceği ve dava dosyasının resen kadastro mahkemesine devir olunacağı hükme bağlanmıştır. Eldeki dava hakkında verilen kararın henüz kesinleşmemesi nedeniyle, tutanağının kesinleşmeyeceği ve malik hanesinin açık sayılacağı, kadastro hakimi tarafından gerçek hak sahibi belirlenerek sicil oluşturulması gerektiğinden davaya bakmakta genel mahkemelerin görevi sona ereceğine göre, mahkemece görev konusunun kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın tüm aşamalarında resen gözetilmesi gerektiği gözönünde bulundurularak, çekişmeli taşınmaz hakkında tutanak düzenlenmiş ise, 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 26 ve 27. maddesi uyarınca uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle, dava dosyasının görevli Kadastro Mahkemesine gönderilmesi gerektiği düşünülmelidir.
2-Davalı-davacı … VE ARKADAŞLARI’nın diğer temyiz itirazlarına gelince: Davalı-davacı …, … ve … iki adet tapuya dayanmaktadır.
Bu kayıtlardan birincisi … mevkide tarla cinsli doğusu; …, batısı; …, kuzeyi; …, güneyi; … oğlu … tarlaları ile sınırlı olup, ilk kez T. Sani 1319 yoklama tarih 13 numarada … … oğlu … adına tescil edilmiş, Kementoğlu … bu tarladaki 112 payını K. Sani 1330 daimi tarih 1 numarada … … çocukları … ve …’e satmış ve kalan 1/2 pay Şubat 1330 tarih 1 numarada önceki malik … … oğlu … üzerine intikalen tescil edilmiştir. K. Sani 1330 tarih 1 numarada 4 dönüm tarlanın 1/2 pay sahipleri olan … oğlu … ve … iken … 1333’te ölümü ile karısı …, annesi Şaniye ve çocukları … ve Salise Kalmış, … mirasçılarından Salise, … ve … İbrahimden gelen miras paylarını ve … oğlu … de bizzat kendi payını ki, toplam 41/96 pay … oğlu …’a …, … oğlu …’ın 7/96 payı ile birlikte intikal ederek Haziran 1330 tarih 1 numarada 48/96 (nısıf pay) tescil edilmiştir. Bu payın gittisi bulunmamaktadır.Şubat 1330 tarih 1 numarada … … oğlu … üzerinde kayıtlı pay …’in 1954 yılında ölümü ile çocukları Sünkar ve … kalmış ve Sünkar’ın payı kardeşi …’a satılarak bu nısıf pay yani 48/96 payın tamamı Eylül 1971 tarih 3 numarada … oğlu … … adına tescil edilmiştir.Sonuç olarak 4 dönüm (tahvilen 3664 m2) yüzölçümlü tapunun intikal ve satış sonrası Haziran 1930 tarih 1 numarada 41/96 payı Hüseyinoğullarından … oğlu …, 7/96 payı … … oğlu … üzerinde 48/96 payı da Eylül 1971 tarih 3 noda … … … üzerinde kayıtlıdır.
Bu kayıtlardan ikincisi … mevkide tarla cinsli doğusu; …, batısı; in, kuzeyi; tepe, güneyi; sahibi senet … tarlası ile sınırlı olup, ilk kez T. Sani 1319 yoklama tarih 10 numarada Kementoğlu … bini … adına tescil edilmiş,Kementoğlu … bu tarladaki 112 payını K. Sani 1330 daimi tarih 2 numarada … … çocukları … ve …’e satmış ve kalan 1/2 pay Şubat 1330 tarih 2 numarada önceki malik … … oğlu … üzerine intikalen tescil edilmiştir. K. Sani 1330 tarih 2 numarada, 1 dönüm tarlanın 1/2 pay sahipleri olan … oğlu … ve … iken … 1333’te ölümü ile karısı …, annesi Şaniye ve çocukları … ve Salise Kalmış, … mirasçılarından Salise, … ve … İbrahimden gelen miras paylarını ve … oğlu … de bizzat kendi payını ki, toplam 41/96 pay … oğlu …’a …, … oğlu
…’ın 7/96 payı ile birlikte intikal ederek Haziran 1330 tarih 2 numarada 48/96 (nısıf pay) tescil edilmiştir. Bu payın gittisi bulunmamaktadır. Şubat 1330 tarih 2 numarada … … oğlu … üzerinde kayıtlı pay …’in 1954 yılında ölümü ile çocukları Sünkar ve … kalmış ve Sünkar’ın payı kardeşi …’a satılarak bu nısıf pay yani 48/96 payın tamamı Eylül 1971 tarih 4 numarada … oğlu … … adına tescil edilmiştir.Sonuç olarak 1 dönüm (tahvilen 919 m2) yüzölçümlü tapunun intikal ve satış sonrası Haziran 1930 tarih 2 numarada 41/96 payı Hüseyinoğullarından … oğlu …, 7/96 payı … … oğlu … üzerinde 48/96 payı da Eylül 1971 tarih 4 noda … … … üzerinde kayıtlıdır.
Eylül 1971 tarih 3 ve 4 numaralı tapuda 1/2 (48/96) pay sahibi … … dosyadaki veraset ilamına göre 1973 yılında ölümü ile çocukları …, …, …, … … ve …’in kaldığı dosyadaki Sulh Hukuk Mahkemesinin 1982/81-117 sayılı veraset ilamından anlaşılmaktadır.
Bu mirasçılar … adına kayıtlı olan Eylül 1971 tarih 3 numaralı tapulara dayanarak Asliye Hukuk Mahkemesinin 1982/210 sayısında …, …, …, …, … kızı … ve … kızı … aleyhine 26.11.1982 tarihli dilekçe ile elatmanın önlenmesi davası açmışlardır.Davalılardan … kızı …’ın Haziran 1930 tarih 1 ve 2 numarada 41/96 pay sahibi … oğlu …’un kızı olup olmadığı araştırılmamıştır. Keza aynı tapuda 7/96 pay sahibi … … …’ın da taraflarla ilgisinin ne olduğu araştırılmamıştır.
1982/210 sayılı dosyanın davacıları … … mirasçıları … ve arkadaşlarının dayandığı Eylül 1971 tarih 3 numaralı tapu sahibi …’in 1973 yılında öldüğü ve tapunun Şubat 1330 (1914) tarih 1 nodan intikalen tescil ettirildiği ve dosyadaki bilgi ve belge, tarih ve bilirkişilerin beyanlarına göre ve … … 1973 yılında ölmesinden önce ve de …’un ölümünden sonra ve …’un ne mirasçılarının taşınmazlar üzerinde zilyet olmayıp davalıların ve miras bırakanlarının tapu maliki …’den haricen satın aldığı 8/4/1930 tarihinden itibaren malik sıfatıyla çekişmesiz ve aralıksız ev yapmak ve meyve bahçesi haline getirmek suretiyle zilyet oldukları anlaşılmaktadır.
Davaya konu Şubat 1330 (1914) tarih 1 ve 2 numaralı tapuda kayıtlı taşınmazların, dosyada yer alan 08/04/1930 tarihli adi senette taşınmazın tapuda ½ pay sahibi … tarafından davalıların miras bırakanı Turmuş bini …’a satılarak zilyetliğinin devredildiği hususu yerel bilirkişi ve tanıkların anlatımları ile doğrulanmıştır.
3402 Sayılı Yasanın 13/B-b maddesi gereğince zilyet taşınmaz malı kayıt malikinden veya mirasçılarından veya mümessillerinden tapu dışı bir yolla iktisap ettiğini, onların beyanı veya herhangi bir belge ile veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat ettiği ve ayrıca en az 10 yıl müddetle çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla zilyet bulunduğu takdirde zilyedi adına tespit olunur. Ve yine aynı yasanın 33/4. Maddesi gereğince bu yasanın zilyede tanıdığı haklar kadastro başlanan bölgede zilyedin leh ve aleyhine açılan davalarda iddia ve defi olarak ileri sürülebilir.
Somut olaya dönersek Şubat 1330 tarih 1 ve 2 numarada tapuda 48/96 pay(1/2) sahibi … oğlu … 1954 yılında ölmüş tapu kayıtları Eylül 1971 tarih 3 ve 4 numarada oğlu … … adına intikal ettirilmiş ise de, intikal tarihinden önce zilyet olan davalı … ve arkadaşları yararına 3402 Sayılı Yasanın 13/B, b ve 33/4. madde hükümlerine göre kazanma şartları oluştuğundan artık tapu malikleri bu tapuya dayanarak hak iddia edemezler. Mahkemece anılan yönler gözetilmeksizin … biçimde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … Yönetimi vekili ile davalı-davacı … VE ARKADAŞLARI vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 750.00’şer TL vekalet ücretinin temyiz eden davalı HAZİNE ile davacı-davalı
… … VE ARKADAŞLARINDAN alınarak, davalı-davacı … VE ARKADAŞLARI’na verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 18/05/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.