YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5810
KARAR NO : 2010/8033
KARAR TARİHİ : 08.06.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 13/07/2009 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 08/06/2010 günü için yapılan tebligat üzerine, duruşmalı temyiz eden davalı … vekili avukat … ile avukat … geldi, karşı taraftan katılan davacılar ORMAN YÖNETİMİ vekili avukat NURAY … ile HAZİNE vekili avukat …. geldi,başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında davaya konu … Köyü 101 ve 114 parsel sayılı taşınmazlar, belgesiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiştir. Davacı … ve arkadaşları dava konusu taşınmazların, … … Köyünde öncesinde 3 … arazisine ait tapu kayıtları kapsamı içerisinde kaldığını, tapuların dış hudutlarının … İskelesi, …., …, , … Çiftliği, … dışındaki …, … Çiftliği ve … Beli olduğunu ve bu hudutların askeri haritalarda yer aldığını davalı veya mirasbırakanlarının 1952 yılına kadar bu araziyi % 25 hâsılat kirası vererek fer’i zilyet sıfatıyla tarım arazisi olarak kullandıklarını, ancak hukuk dışı eylemlerle taşınmaza sahiplenmeye çalıştıklarını, geldi kayıtlarında icareteynli vakıf olarak … tapu kaydının 1961 yılında taviz bedeli ödenmek sureti ile vakıfla ilişiğinin kesildiğini, bu vakıfların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, kadastro çalışmaları sırasında ise bilirkişilerin gerçekleri sakladıklarını, sabit hudutlu olmaları nedeniyle miktarına itibar edilmesi gereken tapuların kapsamındaki ormanların, 4785 Sayılı Yasayla devletleştirilmesinden dolayı bunların bedelleriyle ilgili olarak … Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davanın devam ettiğini ileri sürerek komisyon kararının iptali ile taşınmazların tapu malikleri adına tescili istemiyle dava açmışlardır. ORMAN YÖNETİMİ, davaya taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek orman niteliği ile Hazine adına tescili, HAZİNE davaya konu taşınmazların özel mülkiyete konu olacak taşınmazlardan olmadığını belirterek Hazine adına, … VE … ise, davacı … Şereflinin murisleri …, … ve … , dava dışı … … isimli kişiye satmayı vaat ettikleri yerlerin bu defa anılan kişi tarafından 1991 ila 1994 yılları arasında düzenlenen sözleşmelerle kendilerine satışın vaat edildiğini belirterek …’e ait payın 1/2 oranında adlarına tescili istemiyle, davaya katılmışlardır. Davalılar ise, taşınmazların kendilerine ait olduğunu; davacıların taşınmazlarda mülkiyetlerinin söz konusu olmadığını, dayandıkları tapu kaydının hukuken geçerli bir tapu kaydı olmadığını bu nedenle de davanın reddi gerektiğini belirtmişlerdir.
Mahkemece, davacı ve katılan davacıların davasının, keşif giderlerinin yatırılması için verilen kesin mehile uyulmadığı için,keşif deliline dayanmaktan vazeçildiğinden H.Y.U.Y.’nın 163 ve 3402 Sayılı Yasanın 36 maddesi uyarınca reddine davaya konu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 04/07/2006 gün ve …. sayılı kararı ile “Dosyanın keşfe hazır olmaması ve keşif
ara kararının yeterli bulunmaması nedeniyle yapılamayacağı önceden belli olan keşif için taraflara külfet yüklenmesinde isabet bulunmadığı, davacı tarafın aynı nedene bağlı olarak açtığı tüm davalar en azından köy bazında birleştirildikten ve dosyadaki eksiklikler giderilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra, keşif yapılarak tüm delillerin birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gereğine” değinilmiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak, davacılar … ve arkadaşlarının ve katılan HAZİNE’nin davasının REDDİNE, katılan davacı … YÖNETİMİNİN DAVASININ KISMEN REDDİNE KISMEN KABULÜNE, davaya konu 101 parsel sayılı taşınmazın ORMAN NİTELİĞİNDE HAZİNE ADINA TESCİLİNE, 114 parsel sayılı taşınmazın TESPİT GİBİ DAVALI ADINA TESCİLİNE, katılan … ve …’ın dava dilekçelerinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren en geç 10 gün içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine karar verilmiş, KATILAN
HAZİNE VE DAVALI VEKİLİ tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde … serisi olarak, 1967 yılında yapılıp tesbit tarihinden önce kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 22 numaralı orman kadastro komisyonunca 1981 yılında yapılıp 24.07.1981 tarihinde ilan edilerek 24.07.1982 tarihinde aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ve 1988 ila 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşmemiş olan aplikasyon, 2896 ve 3302 Sayılı Yasalar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca işlem yapılarak uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde kesinleşen orman kadastrosu, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafı ve amenjman planını uygulanarak yöntemince yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli 101 parsel sayılı taşınmazın kısmen orman sınırı içinde kısmen de orman sınırı dışında ise de orman bütünlüğünde ve kısmen de 6831 Sayılı Yasanın 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu, bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu gibi, bu niteliği ile 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 14 ve 17.maddesine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu belirlenerek, 114 parsel sayılı taşınmazın ise, orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde … şartların oluştuğu belirlenerek, … biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 750.00.- TL. vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak ORMAN YÖNETİMİ ile HAZİNE’ye verilmesine, aşağıda … onama harcının temyiz eden gerçek kişilere yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 08/06/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.