YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/527
KARAR NO : 2010/3685
KARAR TARİHİ : 23.03.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi, 12.05.2006 tarihli dilekçe ile açtığı davada; 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan çalışmalarda, … … Köyünde 107 ada 1 sayılı parselin orman niteliği ile sınırlandırılıp, Hazine adına tespit tutanağı düzenlendiğini, bu orman parseline bitişik ve ekli krokide (10) ile gösterilen alanın da orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman alanı dışında bırakıldığını ileri sürerek bu alanın orman sınırları içine alınarak orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescilini istemiş, davaya konu olan yer hakkında 107 ada 26 parsel numarası ile tarla niteliği ile dahili adlarına düzenlenen kadastro tespit tutanağı kadastro mahkemesinde orman kadastrosuna itiraz davasına konu olması nedeniyle mahkemeye gönderilmiştir. Mahkemece, Orman Yönetiminin davasının kabulü ile dava konusu 107 ada 26 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı gerekçe ve uzman bilirkişi raporuyla temyize konu 107 ada 26 parsel sayılı taşınmazın eski tarihli memleket haritası ve … fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığından … şekilde kurulan hükümde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosuna itiraz davalarında Hazine ve Köy tüzel kişiliğinin yasal hasım olduğu gözetilmeden Hazine aleyhine avukatlık ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hüküm fıkrasında yer alan dört ve beş numaralı bentlerin tamamen hükümden çıkartılarak; bunun yerine dört numaralı bent olarak, “4- 3402 Sayılı Yasanın 31/3 maddesi gereğince taktir edilen 150,00.-TL avukatlık ücretinin davalılar … ve arkadaşlarından müştereken ve müteselsilen alınarak kendisini avukatla temsil ettiren davacı … Yönetimine verilmesine,” beş numaralı bent olarak da “5-davacı Yönetim tarafından yapılan toplam 496,58-TL yargılama giderinin davalılar … ve arkadaşlarından müştereken ve müteselsilen davacı … Yönetimine verilmesine,” cümlelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 23/03/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.