Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/5052 E. 2010/8421 K. 16.06.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/5052
KARAR NO : 2010/8421
KARAR TARİHİ : 16.06.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro komisyon kararına itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

2004 yılında yapılan kadastro sırasında, … Köyü 159 ada 113 parsel sayılı 946,46 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1936 tarih 686 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak … adına tespit edilmiş, daha sonra kadastro komisyonunca taşınmazın 2863 Sayılı Yasanın 11. maddesini değiştiren 5226 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığından söz edilerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir.
161 ada 6 parsel sayılı 3.908,40 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1936 tarih 686 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak Rahmiye Yüreğil adına tespit edilmiş, daha sonra kadastro komisyonunca taşınmazın 2863 Sayılı Yasanın 11. maddesini değiştiren 5226 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığından söz edilerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir.
159 ada 129 parsel sayılı 2.030,28 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1936 tarih 671 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak Rahmiye Yüreğil adına tespit edilmiş, daha sonra kadastro komisyonunca taşınmazın 2863 Sayılı Yasanın 11. maddesini değiştiren 5226 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığından söz edilerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir.
159 ada 26 parsel sayılı 5.660,63 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1936 tarih 716 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak Rahmiye Yüreğil adına tespit edilmiş, daha sonra kadastro komisyonunca taşınmazın 2863 Sayılı Yasanın 11. maddesini değiştiren 5226 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığından söz edilerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir.
159 ada 56 parsel sayılı 9.300 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1936 tarih 702 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak ev, ahır ve tarla niteliği ile Rahmiye Yüreğil adına tespit edilmiş, daha sonra kadastro komisyonunca taşınmazın 2863 Sayılı Yasanın 11. maddesini değiştiren 5226 Sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca 1. derecede doğal sit alanı içinde kaldığından söz edilerek kadastro tespitinin iptali ile Hazine adına tespitine karar verilmiştir.
Davacı …; kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak çekişmeli taşınmazların adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu taşınmazların kadastro komisyon kararlarının iptal edilerek davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro komisyon kararına itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede yapılıp kadastro tespit tarihi itibariyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
1- Hazinenin 159 ada 26, 56 ve 129 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli … fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada temyize konu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, 2863 Sayılı Yasa kapsamında bulunmadıkları anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde … kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek … biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA karar vermek gerekmiştir.
2- Hazinenin 159 ada 113 ve 161 ada 6 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece bu parseller hakkında yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda, temyize konu taşınmazların kesinleşen orman sınırlama haritası dışında kaldığı, 1958 çekim tarihli … fotoğrafında ve 1963 yılında yapılmış memleket haritasında kısmen açık alanda gözüktükleri, kesinleşmiş orman sınırlama haritası dışında kaldıklarından orman sayılmayan yerlerden oldukları açıklanmış ise de, yörede yapılan orman kadastrosu kadastro tespit tarihi itibariyle kesinleşmediğinden uyuşmazlığın tahdit haritasına göre değil eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve amenajman planının uygulanması suretiyle çözülmesi gereklidir. Diğer taraftan; temyize konu taşınmazlar Devlet Ormanına sınır olup 1963 tarihli memleket haritasında kısmen çalılık rumuzlu yeşil alanda işaretlendikleri halde 159 ada 113 parselin eğimi belirtilmemiş, 113 ada 6 parselinde eğiminin neye göre tespit edildiği açıklanmamıştır. Bilindiği üzere; 6831 Sayılı Yasanın 1/j maddesinin karşıt kavramından %12’den fazla eğimli fundalık ve makilik yerler orman ve … muhafaza karakteri taşıdığından bilimsel olarak da orman sayılır. Çekişmeli taşınmazların üzerinde de aşılı zeytin ağaçları bulunduğuna göre taşınmazların eğiminin belirlenmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Mahkemece bu eksiklikler üzerinde durulup yöntemince giderilmemiştir. Böylelikle, temyize konu taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünde duraksama olmuştur. Bu durumda; karara dayanak alınan uzman orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor çekişmeli yerlerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Diğer taraftan; 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ile kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan … getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten kadastro tespit tarihine kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri
sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazın, Kadastro Yasasının 14. maddesinde … diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli … fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile kadastro tesbit tarihinden 15 – 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli … fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoskopik çift … fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip kesin olarak belirlenmesi gerekir. Somut olayda mahkemece, anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
O halde; mahkemece, öncelikle eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları, varsa amenajman planı, halihazır harita, topoğrafik haritalar, münhanili kadastro paftası ilgili yerden getirtilip önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek iki orman yüksek mühendisi, bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, eğim ölçer aletler (klizimetre) kullanılıp, münhanili kadastro paftasından, memleket haritası, halihazır harita ve topoğrafik haritalardan da yararlanılmak suretiyle taşınmazların gerçek eğimi belirlenmeli, memleket haritası ve … fotoğrafları temyize konu taşınmazlar ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapıları, bitki örtüleri ve çevresi incelenmeli; … ve uzman orman bilirkişilerden, taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeğini kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeğinin de memleket haritası ölçeğine bilgisayar ortamında (… veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, keşifte, çekişmeli taşınmazlar hakim tarafından gözlemlenmeli, taşınmazlar üzerinde neler bulunduğu, (bitki örtüsü, ağaçların cinsi,sayısı, orman ağaçlarının toplumu dağınık mı bulundukları vb.) ayrıntılı olarak keşif tutanağına yazılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı, çekişmeli yerleri sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenmeli, taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğunun tespiti halinde kişinin davasının reddine karar verilmelidir.
Temyiz konu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davacı kişi, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak çekişmeli taşınmazların adına tapuya tescili istemiyle dava açtığına göre, davacı yararına 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddeleri gereğince imar-ihya ve zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının araştırılması gerekeceğinden, bu kez dava konusu taşınmazların bulunduğu yere ilişkin olarak 1980-1985 yıllarına ilişkin 1/20000 ve 1/25000 ölçekli stereoskopik … fotoğrafları ile aynı yıllara ilişkin fotogonometri yöntemiyle düzenlenmiş harita bulundukları yerlerden getirtilmeli, ziraat mühendisi, harita mühendisi ve orman mühendisi ile birlikte … fotoğrafları; topoğrafik harita ve kadastro paftası ile çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, stereoskop aletiyle incelenmeli, …, ziraat ve orman bilirkişi tarafından taşınmazlar üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddi olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağı gözetilmeli (H.G.K. 30/03/1994 gün ve 1993/8-939-1994/176 sayılı kararı), komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları ile kadastro tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar davacı kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacı kişi ile eklemeli zilyet/ler yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden senetsiz belgesiz araştırması yapılıp, … ve susuz olarak kazanılmış … miktarı belirlenip, yasanın getirdiği 40/100 dönüm sınırlamasının aşılıp aşılmadığı saptanmalı, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ : 1- Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile 159 ada 26, 56 ve 129 parsel sayılı taşınmazlara yönelik hükmün ONANMASINA,
2- Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle; davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 159 ada 113 ve 161 ada 6 parsel sayılı taşınmazlar yönünden BOZULMASINA 16/06/2010 günü oybirliği ile karar verildi.