Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/362 E. 2010/3145 K. 15.03.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/362
KARAR NO : 2010/3145
KARAR TARİHİ : 15.03.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.04.2008 gün ve 2008/572 – 5843 sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece, hükme dayanak yapılan uzman orman bilirkişi raporunda taşınmazların eğimlerinin % 12’den az olduğu, … muhafaza karakteri taşımadığı, 1957 yılı basımı memleket haritasında kısmen ibreli, kısmen çalılık rumuzlu yeşile … ormanlık alana isabet ettiği, en eski tarihli 1947 yılı çekimi … fotoğrafının ve 1966 yılı çekimi … fotoğrafı ile karşılaştırmalı olarak yapılan incelenmesinde 1947 yılında seyrek dağılımlı çalılık alana, 1966 yılında ise, orman bitki örtüsü olmayan açık alana isabet ettiği ve 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesine göre orman içi açıklığı konumunda olmadığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğunun bildirilmesi üzerine … şekilde hüküm kurulmuştur.
Temyize konu 104 ada 19, 20, 21, 33, 36, 37 ve 38 parseller ve bu parsellerin bitişiğinde olup, halen aynı nedenle dava konusu edildiği anlaşılan 18, 22, 39 ve 35 sayılı parsellerin 104 ada 48 numaralı geniş orman parseli ile çevrili olduğu ve bu geniş orman parseli içinde öbek öbek ve küme oluşturan … yüzölçümlü davaya konu parsellerin birlikte kısmen ibreli ağaç rumuzu ile işaretlenmiş oldukları gözönünde bulundurulduğunda, orman ve 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi bağlamında orman içi açıklığı konumunda olup olmadığı, ormanın devamı niteliğinde ve orman bütünlüğünü bozup bozmadığı, yeniden yapılacak keşifte tüm davalı parseller birlikte değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir.
Bu nedenle; mahkemece, eski tarihli memleket haritası, … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği
-2-
2010/362 – 3145
kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
6831 Sayılı Yasanın 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermez.
6831 Sayılı Yasa, madde: 17/1-2
Devlet ormanları içinde bu ormanların korunması, istihsal ve imarı ile alakalı olarak yapılacak her nevi bina ve tesisler müstesna olmak üzere; her çeşit bina ve ağıl inşaası ve hayvanların barınmasına mahsus yerler yapılması ve tarla açılması, işlemesi, ekilmesi ve orman içinde yerleşilmesi yasaktır.
Devlet Ormanlarının herhangi bir suretle yanmasından veya açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya orman idaresince el konulur. Yanan orman alanlarındaki her türlü emval Orman Genel Müdürlüğünce değerlendirilir (03/07/2004 gün ve 5112 Sayılı Yasa ile değişik hali).
Yasa metninden açıkça anlaşıldığı gibi, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamaz. Bu tür yerler özel mülk olamaz. Yönetim derhal el koyma hakkına sahiptir. Orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle … açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacaktır.
Ayrıca, bu tür taşınmazların öncesinin orman olma zorunluluğu yoktur. Zira, öncesi orman olan ve ormandan açılan taşınmazlar, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesi ve Yargıtay uygulamaları gereği oluşan kesin içtihatlara göre zaten orman sayılmaktadır. 17. maddede tanımı yapılan olgu, öncesi orman iken açılan yerlerle beraber ayrıca [HANGİ NEDENLE OLURSA OLSUN ORMAN İÇİ AÇIKLIKLARIN KAZANILAMAYACAĞI İLKESİNİ İÇERMEKTEDİR VE AMACI ORMAN BÜTÜNLÜĞÜNÜ KORUMAKTIR].
Yasa koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar özel mülke dönüşüp, tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan … kazanmasını sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları da Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır.
Ayrıca; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve … muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, yasa gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılması öngörülmüştür. Bu tür yerler zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.

Mahkemece değinilen yönler gözetilerek aynı adadaki ya da aynı orman içi poligonunu içinde bulunan tüm itirazlı parsellerin keşifleri aynı gün yapılıp birlikte değerlendirilerek 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesi ve yukarıda … yönetmelik hükümleri gözönünde bulundurularak ayrıntılı rapor alınmalı, bundan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu Cuma Köyü 104 ada 20 (maddi hata olarak 20 parsel yazılmıştır) parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğinceşlem yapılarak, uzman orman bilirkişi raporuna göre, mahkemece davanın kabulü ile orman olduğu saptanan taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesi uyarınca orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; çekişmeli taşınmazın 104 ada 19 parsel olduğu, keşif ve incelemenin bu parsel hakkında yapıldığı ve raporların verildiği, kararın gerekçe kısmında dahi doğru parselin ismi zikredildiği halde hükümde bir maddi hata sonucunda parsel numarasının yanlış yazıldığı, hüküm yerinde (1) numaralı parağrafta yeralan “104 ada 20 nolu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline” şeklinde hüküm kurulması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında yer alan “104 ada 20 nolu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline” cümlesi kaldırılarak; bunun yerine, “104 ada 19 nolu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda … onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/03/2010 günü oybirliğiyle karar verildi.