Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/3540 E. 2010/6550 K. 18.05.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/3540
KARAR NO : 2010/6550
KARAR TARİHİ : 18.05.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 104 ada 138 ve 139 parsel sayılı sırasıyla 25.254 m2 ve 25.630 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, ham … niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı, taşınmazların bir bölümünün kendi zilyetliğinde olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu 138 parselin (A)=10.153 m2 bölümü ile 139 parselin (B)=6860 m2 bölümünün davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Şöyle ki; dosyaya getirtilen pafta örneğinden çekişmeli taşınmazların sınırında 104 ada 3 parsel numaralı geniş orman parseli bulunduğu halde mahkemece yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa kesinleşip kesinleşmediği araştırılmamış ve bu ihtimallerin olup olmamasına göre taşınmazların orman ile ilişkisi belirlenmeden ve bu konuda uzman bilirkişilerden rapor alınmadan karar verilmiştir.
3402 Sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan … getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın tamamlandığı tarihten, tespit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazların, Kadastro Yasasının 14. maddesinde … diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli … fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile kadastro tesbit tarihinden 15 – 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli … fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen Orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik … yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen streoroskopik çift … fotoğraflarının streoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
O halde; mahkemece öncelikle, yörede yapılmış bir orman kadastro çalışması varsa bununla ilgili harita ve tutanaklar ile taşınmazların kuzeyinde ve batısındaki yoldan sonra gelen taşınmazlara ait kadastro tespit tutanakları ile kadastro yoluyla oluşan tapu kayıtları getirtilmeli, kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, Ziraat Fakültelerinin … bölümünden
mezun olan bir ziraat mühendisi, bir Harita-Kadastro (… ve …) mühendisi ile bir yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, varsa orman kadastro haritası ile kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, orman kadastrosu hiç yapılmamış ya da kesinleşmemişse dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da … yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile en eski tarihli memleket haritası ve … fotoğrafları ve tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 15 – 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş steoroskopik … fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp, … fotoğrafları ve dayanağı haritalar steoroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü belirlenmeli, dava konusu taşınmazların orman ya da 6831 Sayılı Yasanın 17/2. maddesinde orman içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli, orman olmadığı anlaşıldığı takdirde, tesbit ham … niteliğiyle hazine adına yapıldığından, öncesinin ne olduğu, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, bu konuda tespit bilirkişilerinin de bilgisine başvurulmalı, ziraat uzmanından bu konularda bilimsel verilere dayalı, doyurucu rapor alınmalı, komşu parsel kayıtlarından da yararlanılarak toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir
Böylesine bir inceleme yapılmadan eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, kabule göre de davacı adına tescile karar verilen bölümler dışında kalan yer hakkında hüküm kurulmaması da isabetsizdir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 18.05.2010 günü oybirliğiyle karar verildi.