YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/2322
KARAR NO : 2010/5144
KARAR TARİHİ : 15.04.2010
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine, … … Köyü 263 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede 1984 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde iken 1999 yılında yapılan 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde uygulaması sonucu Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılıp işlemin kesinleştiğini belirterek davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin 19.06.2009 günlü … bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 2434,73 m2 bölümünün tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalıp nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman rejimi dışına çıkartılan taşınmazın tapu kaydının iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde ilk orman kadastrosu 1948 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre 5 Numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından seri bazda yapılıp kesinleşmiş, daha sonra 9 Numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından ise 1975 yılında yapılan aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayıl Yasanın 2. Madde uygulaması yapılmış, 9 Numaralı Orman Kadastro komisyonunca ise aplikasyon, sınrılama dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 2896 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B uygulaması 1984 yılında yapılıp kesinleşmiş, 1997 yılında ise 96 Numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 3302 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2/B uygulaması yapılarak dava tarihinden once kesinleşmiştir.
1963 yılında yapılan genel arazi kadastroda … köyü … mevkii 263 parsel sayılı 2560 m2 yüzölçmündeki taşınmaz, zeytinli tarla niteliğiyle ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına 03.08.1963 tarihinde tespit ile tapuya kayıt edilmiş taşınmaz 17.12.2003 tarihinde …’ya satılmıştır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1948 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunda, dava konusu taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 36,10 m2 ve (B) ile gösterilen 2434,73 m2 bölümü orman sınırları içinde, (C) ile gösterilen 89,17 m2 bölümü ise orman sınırları dışında bırakılmış, 1975 yılında yapılan ve kesinleşen aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. Madde uygulaması sonucu (B) ile gösterilen 2434,73 m2 bölümünün Hazine adına orman rejimi dışına çıkartıldığı, 1963 yılında yapılan arazi kadastrosunda ise taşınmazın, daha önce yapılan orman kadastrosu sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan, hata ile ikinci kere kadastrosu yapılarak kişiler adlarına özel mülk olarak tesbit ve yolsuz olarak tescil edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman ve … bilirkişiler tarafından kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uygulanması sonucu dava konusu taşınmazın (A) ve (B) bölümlerinin 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, (B) bölmünün 15.10.1961 tarihinden önce bilim ve … bakımından orman niteliğini yitirmesi nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılma işleminin de kesinleştiği taşınmazın bu bölümlerinin daha önce yapılan orman kadastro sınırları içinde olduğu halde, arazi kadastro ekiplerinin bu durumu gözönünde bulundurmadan, hata ile ikinci kere kadastrosunu yapıp yolsuz olarak sicil oluşturulmuşsa da, 766 Sayılı Yasanın 46/2 ve 3402 Sayılı Yasanın 22/1. maddeleri gereğince ikinci kadastronun yolsuz (T.M.Y.’nın 1025. md.) ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet … kazandırmayacağı ve T.M.Y.’nın 1026. (E.M.Y. 934 – İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet … kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.’nın 1023. (E.M.Y.931 – İsviçre M.Y.974) maddesindeki “iyi niyetle edinme” kuralının da uygulanamayacağı, davanın kesinleşmi orman kadastoksu sınırları içnide kalan bölüm için açıldığı, kesinleşimş orman kadastrosu sınırları içinde kalan (A) bölüm için dava açlmadığı, bu bölüm için Orman Yönetimi v eHazine tarafından her zaman dava açılabileceği, davalı tarafın taşınmazın bedelini satın aldığı kişilerden sebepsiz iktisap kurallarına gore geri isteyebileceği ve dava konusu edebileceği belirlenerek (B) ile gösterilen 2434,73 m2 bölümün tapu kaydın iptaline ve Hazine adına tesciline karar verilmesinde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı gerçek kişinin tüm, Hazine ile … ve Orman Bakanlığının ise diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, çekişmeli parsellerin kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığından, 6831 Sayılı Yasanın 2/2 maddesinin “Orman sınırları dışına çıkartılan bu yerler Devlete ait ise Hazine adına, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ise bu müesseseler adına, hususi orman ise sahipleri adına orman sınırları dışına çıkartılır. Uygulama kesinleştikten sonra tapuda kesin tashih ve tescil işlemi yapılır.” Hükmü gözetilerek, Hazine adına tapuya tesciline karar verilen çekişmeli bölümün tapu kaydının beyanlar hanesine 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığına ilişkin şerh yazılmasına karar verilmesi gerekirken, bu niteliği belirtilmeden Hazine adına tapuya tescil edilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasında birinci bendin dört ve beşinci satırında yer alan “ …B=2434,73 m2’lik alanın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline,” cümlesinin hükümden tamamen çıkartılarak bunun yerine “B=2434,73 m2’lik alanın davalılar adına olan tapu kaydının ifrazen iptaline ve tarla niteliğiyle, 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı tapu kaydının beyanlar hanesine yazılmak suretiyle Hazine adına tapuya tesciline ” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda … onama harcının gerçek kişiye yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 15.04.2010 günü oybirliğiyle karar verildi.