YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16404
KARAR NO : 2011/2843
KARAR TARİHİ : 17.03.2011
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi ve Hazine ile davalı … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2009/12392-17765 sayılı 03.12.2009 günlü onama-bozma kararında özetle: “dava konusu taşınmazın … bilirkişinin 09.02.2009 tarihli krokisinde (A) ile gösterilen bölümünün; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli … fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığı ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde … kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek … biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı … Yönetimi ve katılan Hazinenin (A) bölümüne yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Çekişmeli taşınmazın (B) ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; hükme esas alınan raporlarda çekişmeli taşınmazın % 12, keşif sırasındaki mahkeme gözlemine göre % 10-15 eğimli, toprak muhafaza karakteri taşıyan yerlerden olduğunun açıklandığı ve eski tarihli memleket haritasında (B) bölümünün bitişikteki Devlet Ormanıyla görünümünün aynı, yeşile … çalılık rumuzlu alanda görüldüğü, 6831 Sayılı Yasanın 1/j maddesi gereğince toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makiliklerin orman sayılan yerlerden olduğu, bilimsel olarak eğimin % 12 ve üzerinde olması halinde taşınmazın toprak muhafaza karakteri taşıyacağı ve orman sayılan yer olduğunun kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla orman sayılan yerlerden olduğu belirlenen taşınmazın (B) bölümüne yönelik davanın kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davacı … yönetimi ile katılan Hazinenin davasının kısmen kabulüne ve dava konusu … Köyü 142 ada 35 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile 11.02.2009 günlü bilirkişi raporunda (A) ile gösterilen 1410,10 m²’ lik bölümünün tespit gibi davalı adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) ile gösterilen 11975,55 m²’lik bölümün ise orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar Orman Yönetimi ve Hazine ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 Sayılı Yasanın 3302 Sayılı Yasa ile değişik hükümlerine göre yapılan ve 24.01.2008 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, mahkemece davanın kısmen kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 36. maddesine eklenen (a) fıkrası ile Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 5., 6., 7. ve 8. paragraflarının kaldırılarak, bunun yerine “6099 Sayılı Yasa ile 3402 sayılı yasanın 36. Maddesine eklenen (a) fıkrası gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı ve katılan lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda … onama harcının gerçek kişiye ve Orman Yönetimine ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 17.03.2011 günü oybirliğiyle karar verildi.