YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/16029
KARAR NO : 2010/17241
KARAR TARİHİ : 31.12.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasından dolayı Yerel Mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 15/06/2010 gün ve 2010/6222-8413 sayılı ilamıyla red-bozma kararı verilmiş, süresi içinde … vekili ve … ve ark. vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
KARAR
Kadastro sırasında davaya konu … KÖYÜ 211 ada 58 parsel sayılı 23564.32 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, … Asliye Hukuk mahkemesinin 2003/128 sayılı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil dosyasında mülkiyetinin davalı olması nedeni ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 5/c ve yönetmeliğin 5/a maddesi gereğince … hanesi boş bırakılarak 19/02/2004 tarihinde düzenlenen tespit tutanağı kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Davacılar, 09/01/1992 tarihinde … ve …, davalı … ve müşterekleri ve Hazineye husumet yönelterek, davaya konu … mevkiindeki taşınmaza davalıların haksız olarak el attıklarını ve işgal nedeniyle yararlanmalarının engellendiğini ileri sürerek davalıların haksız el atmalarının önlenmesi ve 5.687.500.-TL. ecrimisilin 5 yıllık faizi ile birlikte tahsili istemiyle … Asliye Hukuk mahkemesinin 1992/12 (bozmadan sonra 2003/128) Esas sayılı dosyasında dava açmış, yargılama sırasında … 09/11/1994 tarihli dilekçe ile çekişmeli yeri davacılardan satın aldığını iddia ederek adına tescili istemiyle davaya katılmış, dava konusu yerde kadastro çalışmaları başlaması nedeni ile 12/05/2004 gün ve 2003/128-2004/500 sayılı görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Diğer yandan yine, davacılar 04/05/1994 tarihinde … ve …, davalı … ve müşterekleri ve Hazineye husumet yönelterek, … mevkiindeki taşınmazın öncesinde …’a ait iken ölünceye kadar bakma sözleşmesi gereğince vefat etmesinden sonra kendilerine kaldığını, eklemeli zamanaşımı zilyetliği yoluyla kazanma koşullarının lehlerine gerçekleştiğini ileri sürerek adlarına tescili istemiyle … Asliye Hukuk mahkemesinin 1994/282(bozmadan sonra 2004/374) Esas sayılı dosyasında dava açmış, dava konusu yerde kadastro çalışmaları başlaması nedeni ile 26.07.2005 gün ve 2004/374 – 2005/501 sayılı görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine aktarılmıştır.
Mahkemece davanın KABULÜNE, … Köyü … mevkii 211 ada 58 parsel sayılı taşınmazın … adına tesciline karar verilmiş, davalı … VE ARKADAŞLARI vekili, davacılar … ve … vekili ve davalı HAZİNE vekili tarafından temyiz edilmekle, Dairece … ve arkadaşlarının temyiz itirazlarının reddine, Hazine ile … ve …’nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, hüküm bu kez davalılar … ve arkadaşları vekili ile müdahil davacı … vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde davanın devamı sırasında 16/04/1999 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu vardır.
1) … ve arkadaşlarının karar düzeltme itirazları yönünden; karar düzeltme dilekçesinde değinilen hususlar temyiz aşamasında da ileri sürülmüştür.
Dairemiz kararı bu konulara cevap teşkil edecek nitelikte olduğu gibi usul ve yasaya da uygun olduğundan … ve arkadaşlarının karar düzeltme isteğinin reddi gerekmiştir.
2) Müdahil davacı …’un karar düzeltme itirazlarına gelince;
Her ne kadar, Daire kararının 2. ve 3. bendlerinde … ve …’nın …’a davaya konu taşınmazın zilyetliğini devretmediği anlaşıldığından, çekişmeli taşınmazın … adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı, 3. bentte açıklanan araştırma sonucunda taşınmazın orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davacılar … ve … adına tesciline karar verilmesi gerektiğine değinilmişse de, yeniden yapılan incelemede: dosya arasında bulunan 09.11.2004 tarihli zilyetlik devir sözleşmesinde, … ile …’nın taşınmazdaki tüm hak ve zilyetliklerini …’a devrettiklerinin yazılı olduğu, sözleşmeyi tüm tarafların imzaladıkları ve bu belgenin sahteliğinin de taraflarca ileri sürülmediği görülmüştür. Ancak mahkemece, taşınmazın bu sözleşme gereğince …’a teslim edilip edilmediği hususu araştırılmamıştır. Medeni Yasanın 890. maddesine göre tapuda kayıtlı olmayan taşınmazların yapılan satışlarının geçerli olabilmesi için satılan şeye ait zilyetliğin de satın alana teslimi zorunludur. Tapuda kayıtlı bulunmayan taşınmazların satışı şekle bağlı olmayıp, tanık dahil her türlü delille kanıtlanılabilir. Yapılacak keşifte tarafların bildirdikleri tanıklar dinlenilerek taşınmazın, satın alan müdahil davacı …’a teslim edilip edilmediği, kim tarafından, hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı konularında açık yanıtlar alınmalı, taşınmazın orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun anlaşması halinde, kimin adına tescile karar verileceği yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu belirlenmelidir.
Mahkemece anılan yönler gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm hüküm kurulması isabetsiz, Dairece hükmün açıklanan şekilde bozulmaması maddi yanılgı niteliğindedir.
SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bendde açıklanan nedenlerle ve H.Y.U.Y’nın 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan davalılar … ve arkadaşları vekilinin karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı yasanın 442. maddesi uyarınca takdiren 172.00.- TL. para cezası ile Harçlar Yasası uyarınca 35.50.- TL. red harcının düzeltme isteyen davalılar … ve arkadaşlarından alınmasına,
2) İkinci bendde açıklanan nedenlerle müdahil davacı … vekilinin karar düzeltme isteğinin KABULÜNE, Dairenin 15.06.2010 gün ve 2010/6222-8413 sayılı Hazinenin temyiz itirazları yönündeki 3. bendde yazılı bozma kararının aynen muhafazası ile hükmün yukarıdaki gerekçelerle değiştirilerek BOZULMASINA 31/12/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.