Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/15694 E. 2011/1919 K. 01.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/15694
KARAR NO : 2011/1919
KARAR TARİHİ : 01.03.2011

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine, Orman Yönetimi ve davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 101 ada 34, 135 ada 23-76 sayılı parseller, belgesizden tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 101 ada 34 sayılı parselin kadastro tespitinin iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, diğer parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine, Orman Yönetimi ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır. .
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 101 ada 34 sayılı parselin orman sayılan, 135 ada 23-76 sayılı parsellerin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 Sayılı Yasanın 36. maddesine eklenen (a) fıkrası ile Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” ve 17. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesine göre; bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” hükmü gereğince davalılar aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 5-6 ve 8. bentlerinin kaldırılarak, yerine “6099 Sayılı Yasa ile 3402 sayılı yasanın 36.maddesine eklenen (a) fıkrası gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün H.Y.U.Y.’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 01/03/2011 günü oybirliğiyle karar verildi.