Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/15693 E. 2011/1918 K. 01.03.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/15693
KARAR NO : 2011/1918
KARAR TARİHİ : 01.03.2011

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi ile davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 101 ada 19, 102 ada 6, 144 ada 16 ve 18 sayılı parseller, belgesizden tarla niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu 101 ada 19 ve 102 ada 6 sayılı parsellerin kadastro tespitinin iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, diğer parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi ile davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
1) Orman Yönetimi ve Hazinenin 144 ada 16 ve 18 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 144 ada 16 ve 18 sayılı parsellerin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiğinden hükmün bu parsellere ilişkin olarak ONANMASI gerekmiştir.
2) Davalılar vekilinin 101 ada 19 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 101 ada 19 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, hükmün bu parsel yönünden de ONANMASI gerekmiştir.
3) Davalılar vekilinin 102 ada 6 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, orman bilirkişi raporunda memleket haritasında orman olarak nitelendirilmişse de, hükme esas alınan 1957 tarihli memleket haritasında davalı taşınmazın orman sayılmayan açık renkli alanda kaldığı ve üzerinde herhangi bir orman ağacı sembolünün de bulunmadığı, eylemli olarak da taşınmazın orman olmadığı, bu haliyle raporun taşınmazın hukuki durumunu belirlemekten uzak ve yetersiz olduğu görülmektedir. Yetersiz bilirkişi raporu ve eksik araştırma ile hüküm kurulamaz. Bu nedenle;
Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ; 1) Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin 144 ada 16 ve 18 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parseller yönünden hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına,
2) 2.bentte açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin 101 ada 19 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parsel yönünden hükmün ONANMASINA,
3) 3.bentte açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin 102 ada 6 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu parsel yönünden hükmün BOZULMASINA 01/03/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.