YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/15630
KARAR NO : 2010/16764
KARAR TARİHİ : 27.12.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan Orman Yönetimi, … ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 129 parsel sayılı 17300 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, hali arazi niteliği ile belgesizden Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman olduğu iddiası ile, davacılar … ve arkadaşları, davacılar … ve … ve davacı … … ise taşınmazın kendilerine ait tarla olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla adlarına tescili iddiası ile dava açmışlardır. Mahkemece Orman Yönetiminin davasının reddine, Davacılar … …, … …, … ve …’ın davalarının kısmen kabulüne, diğer davacıların davasının reddine, dava konusu … Köyü 129 parselin tespitinin iptali ile 1270 doğumlu … mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılardan Orman Yönetimi, … … ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 23.03.1975 tarihinde kesinleşen … Su Toplama Havzası orman kadastrosu bulunmakta olup, davalı taşınmaz bu çalışma alanı dışındadır.
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosunun bulunmadığı ve dosyadaki orman bilirkişi raporuna göre memleket haritasında açık alanda kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu bildirildiğinden, mahkemece bu rapor hükme esas alınarak hüküm kurulmuştur. Ancak dairenin iade kararı üzerine başka bir orman bilirkişiden alınan ek rapora göre taşınmazın sınırında … Devlet Ormanı-II adlı devlet ormanı olduğu ve taşınmazın kısmen bu orman sınırı içinde kaldığı, 1956 tarihli memleket haritasında ise yeşil renkli orman alanı içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiştir. Bu rapor ile hükme esas alınan dosyadaki rapor çelişkili olup, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz.
Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı orman yönetiminden sorularak, yapıldı ise; orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneğinin dosyaya getirtilmesi, yapılmadı ise veya davanın devamı sırasında tahdit yapılmış ise, tahdit kesinleşmeyeceğinden, eski tarihli ve 1980’li yıllara ait memleket haritası ve … fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen … ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir … elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte … araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan … kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 Sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; … yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; orman kadastrosu kesinleştiğine göre, … ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu … parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Eğer yukarıda belirtilen şekilde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ver ise orman kadastro haritası ve tapulama paftası ölçekleri eşitlenerek birbiri üzerine aktarılarak taşınmazın tahdit hattına göre konumunun belirlenmesi gerekir. Dava konusu taşınmazın komşu parselleri 130 ila 141 parseller de mahkemenin 1977/68 esas sayılı dosyasında davalı olduğundan keşifleri birlikte yapılarak ve davalı tüm parsellerin aynı harita üzerinde gösterilmesi istenerek … parsellerin de denetimi sağlanmalı ve bu şekilde sağlıklı bir sonuca ulaşılmalıdır.
Yukarıda açıklanan yöntemle; yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların öncesinin orman sayılan yerlerden olduğunun saptanması halinde; ormanlarda sürdürülen zilyetliğe değer verilemeyeceğinden, gerçek kişilerin davasının reddi, Orman Yönetiminin davasının ise kabulü gerekir. Dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte … uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsel tutanakları ve dayanağı kayıtları getirtilip uygulanmalı, mahalli bilirkişi ve zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tespit tarihine kadar gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı yasanın 03.07.2005 gün 5403 Sayılı … Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince … ve susuz olarak kazanılmış … miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacılardan Orman Yönetimi ve … … ile davalı Hazinenin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimi ve davacı … …’e iadesine 27/12/2010 günü oybirliği ile karar verildi.