Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/15420 E. 2011/1471 K. 21.02.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/15420
KARAR NO : 2011/1471
KARAR TARİHİ : 21.02.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Saraycık Köyü 122 ada 1 parsel sayılı 1148635,73 m² yüzölçümündeki taşınmaz, yörede 5304 Sayılı Yasayla değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince yapılan orman sınırlandırılması sırasında orman vasfı ile hazine adına tespit edilmiş ve tutanaklar 31.05.2007 – 29.06.2007 tarihleri arasında kısmi ilana çıkarılmış ve kesinleşerek tapu siciline kaydedilmiştir. Davacılar, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 8 dönüm miktarlı yan yana olan iki taşınmazlarının orman sınırları içinde bırakıldığını, bu taşınmazlarının ormanla ilgilerinin bulunmadıklarını, tapu kaydının iptali ile adlarına tescili talebi ile dava açmışlardır. Mahkemece, davanın kabulüne, tapu kaydının iptaline ve kadastro bilirkişisi … 09.07.2010 tarihli raporuna ekli krokide kırmızı renkli (A) işaretli 4792,73 m² yüzölçümlü bölümün 1/2’şer pay ile aynı ada son parsel numarasında … ve … adına tesciline, (B) işaretli yeşil renkli 1128680,80 m² yüzölçümüyle aynı ada aynı parsel numarasında tespit gibi orman idaresi adına tespitine, (C) işaretli mor renkli 2262,56 m² yüzölçümlü ve (D) işaretli mavi renkli 13399,64 m² yüzölçümlü bölümlerin aynı ada müteselsil parsel numarası altında tespit gibi orman idaresi adına orman vasfıyla tesciline karar verilmiş; hüküm orman yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4 maddesi gereğince yapılan ve 31.05.2007 – 29.06.2007 tarihleri arasında kısmi ilana çıkarılarak kesinleşen orman sınırlandırılması vardır.
Mahkemece; bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 4792,73 m²’lik kısmın kültür arazisi olduğu ve davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmişse de, incelenen dosya kapsamına, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir. 10.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 Sayılı Yasanın 4/3. maddesi; “çalışma alanında orman bulunması ve 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosuna başlanılmamış olması halinde, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tespiti kadastro ekibi tarafından yapılır ve bu durum ekip tarafından iki ay önce Orman Genel müdürlüğüne bildirilir. Buna karşılık iki ay içinde kadastro komisyonlarınca orman sınırlarının belirlenmemesi halinde kadastro çalışma alanı sınırları kadastro ekiplerince belirlenir ve çalışmalar bu kanun hükümlerine göre yürütülür. Kadastro ekiplerince bu şekilde tespit ve ilan edilen yerlerde orman kadastro işlemleri de ikmal edilmiş sayılır. Orman kadastrosu kesinleşmiş yerlerde bu sınırlara aynen uyulur.” şeklinde iken 22.02.2005 gün 5304 Sayılı Yasa ile sözü edilen üçüncü fıkra değiştirilmiş ve aynı maddeye 4-5-6 ıncı fıkralar eklenmiştir. Bu değişiklikte 3. fıkra “Çalışma alanında orman bulunması ve 6831 Sayılı Orman Yasasına göre orman kadastrosuna
başlanılmamış olması halinde orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayini ve tesbiti kadastro ekibi tarafından yapılır. Ancak; bu çalışmalarda kadastro ekibine Orman Genel Müdürlüğü taşra teşkilatınca görevlendirilecek en az bir orman yüksek mühendisi veya ziraat mühendisinin bildirimden itibaren 7 gün içinde iştirak ettirilmesi zorunludur. Bu çalışmalara muhtar ve bilirkişilerin katılmaması halinde çalışmalar re’sen devam ettirilir.” şeklini almış, Eklenen 5. Fıkra ise “Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırılma ve tesbitleri yapılarak otuz günlük kısmi ilana alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır” şeklindedir.
Yine 27.01.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5831 Sayılı Tapu Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 2. maddesi ile 6831 Sayılı Orman Kanununun 7. maddesinin birinci fıkrasının sonuna; “Ancak, henüz orman kadastrosuna başlanılmamış yerlerde, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu hükümlerine göre belirlenen orman sınırı, orman kadastro komisyonlarınca belirlenen orman sınırı niteliğini kazanır” cümlesi eklenmek suretiyle 6831 Sayılı Yasa hükümleri 3402 Sayılı Yasa hükümleri ile uyumlu hale getirilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasaların getirdiği bu yeni düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca orman kadastro çalışmalarının yapıldığı, kadastro ekiplerince dava konusu taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tespit ve tescil edildiği ve kamu malı niteliğini kazandığı, 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesi hükmünde “Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ormanlar, bu yasada hüküm bulunmayan hallerde, özel yasaları hükümlerine tabi olduğu”nun belirtildiği, bu nedenle ormanlar hakkında özel yasa olan 6831 Sayılı Yasa hükümlerinin uygulanması gerektiği ve 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde de orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra tapulu taşınmazlarda tapu sahiplerinin 10 yıllık hak düşürücü süre içinde dava açabilecekleri hükmünün bulunduğu, bu ilkelerin H.G.K.’nun 08.06.2005 gün 2005/20-327-377 sayılı ve 28.06.2006 gün 2006/20-467-494 sayılı kararlarında da aynen benimsendiği anlaşılmakla, davacıların zilyetliğe dayanarak açtığı davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle (A) ile gösterilen bölümün kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 21.02.2011 günü oybirliği ile karar verildi.