Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/15366 E. 2011/858 K. 26.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/15366
KARAR NO : 2011/858
KARAR TARİHİ : 26.01.2011

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAHİLİ DAVALI : …KTK.

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında, …Köyü, … Mevkii 171 ada 2 parsel sayılı 360036,49 m² yüzölçümündeki taşınmaz hali arazi niteliğiyle, … Mevkii 174 ada 87 parsel sayılı 1158;64 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise ham toprak niteliğiyle davalı hazine adına tespit edilmiştir. Dava konusu edilen 172 ada 4 parsel sayılı 53928,34 m² yüzölçümündeki taşınmaz ise mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Davacı, 174 ada 87 parselin tümü, 171 ada 2 ve 172 ada 4 parsel sayılı taşınmazlarda ise kısmen belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece, davacının davalı aleyhine açmış olduğu kadastro tespitine itiraz davasının reddine ve…,… ilçesi, …köyü, 172 ada 4 parsel, 174 ada 87 parsel, 171 ada 21 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanağında belirtilen şekli ile tapuda tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.
1 ) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 171 ada 2 parsel ile 172 ada 4 parsel sayılı taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında, zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu belirlendiğine göre …,…,… ada 4 parsellere yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
2 ) Davacının 174 ada 87 parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Mahalli Bilirkişi ve tanıklar 174 ada 87 parselin bahçe vasfında olduğu ve uzun yıllar davacının kullanımında olduğunu ifade etmişlerdir. Ziraatçı bilirkişi ise, taşınmazda uzun yıllardır tarımsal faaliyet yapılmadığı ve 3-5 yıl önce tarımsal faaliyette kullanılmak üzere toprak işlemesi yapıldığını fakat herhangi bir tarımsal ürün yetiştirilmediğini ve taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olmayıp tarla vasfında olduğunu bildirmiştir. Mahkemece, mahalli bilirkişi ve ziraat bilirkişisi beyanları arasındaki bu çelişki yöntemince giderilmemiştir. Bu nedenle davacı yararına zilyetlik süre ve koşullarının oluşup oluşmadığına yönelik inceleme
-2-
2010/15366-2011/858

hüküm kurmaya yeterli değildir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının yöntemince araştırılmasından ibarettir. Bu cümleden olarak, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman ziraatçi bilirkişi, tesbit tutanağı bilirkişileri, tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar hazır olduğu halde taşınmaz başında yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında olaylara dayalı bilgi alınmalı, tutanak bilirkişileri taşınmaz başında ayrı ayrı dinlenerek yerel bilirkişi ve tanık anlatımları arasında ve hükme esas alınan keşifte dinlenen yerel bilirkişi sözleri arasındaki aykırılık giderilmeli, mahkemece taşınmaz görülüp gözlenmeli, gözlem tutanağa geçirilmeli, gözlemi yansıtacak şekilde uzman ziraatçi bilirkişiden ayrıntılı gerekçeli rapor alınmalı, taşınmaz üzerindeki muhdesat varsa cinsi adedi, yaşı belirlenmeli, zilyetliğin iradi olarak terk edilip edilmediği araştırılmalı, komşu parsellerin tesbit tutanağı içeriği ve dayanakları belgelerle bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, murisler yönünden de tapu sicil ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : 1) Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; …,… ada 4 parsel yönünden davacının temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA,
2) İkinci bentte açıklanan nedenlerle; 174 ada 87 parsel yönünden davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 26/01/2011 günü oybirliği ile karar verildi.