YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/15320
KARAR NO : 2011/857
KARAR TARİHİ : 26.01.2011
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : …-…
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar …,… tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … parsel sayılı 5662,62 m2 yüzölçümlü taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle fındık bahçesi ve tarla niteliği ile davalılar ve dava dışı … adına tespit edilmiştir. Davacı … Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın Kabulüne ve … ili, … mevkiinde bulunan 211 ada 45 parsel sayılı taşınmazın davalılar adına yapılan kadastro tespitinin iptali ile hazine adına orman arazisi olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar…,… tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, taşınmaz orman sınırları dışında bırakılmıştır.
Mahkemece, hava fotoğrafı ve memleket haritasının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme ve keşif sonucu, Orman Yüksek Mühendisleri …,…,… ’dan oluşan bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen raporlarda “taşınmazın memleket haritasında yapraklı orman sembolü ile gösterilen yeşile boyalı orman alanı içerisinde kaldığı belirtilerek, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu” bildirmişlerdir.
Ne var ki; askeri amaçlar için üretilen 1/25000 ölçekli memleket haritalarında yeşil ile renklendirilen yerlerin, üzerinde kapalılık teşkil eden ağaçlar bulunan taşınmazları ifade ettiği, ayrıca bu ağaçların cinsi, yaşı ve boyları konusunda memleket haritasında, meyvelik, bağlık, çalılık, fidanlık, fındıklık büyük yapraklı orman ağacı, ibreli orman ağacı, küçük yapraklı orman ağacı sembollerinin gösterildiği bilinen bir gerçektir. Bilirkişiler çekişmeli parselin memleket haritasında yapraklı orman sembolü ile gösterilen yeşile boyalı orman alanında bulunduğunu bildirmiş iseler de memleket haritası üzerindeki semboller incelendiğinde, taşınmazın gösterilen yerdeki geniş yapraklı orman ağacı sembolleri yönünden ve ziraatçı bilirkişi tarafından taşınmazın üzerinde 50 yaşlarında fındık ağaçlarının olduğu bildirildiği halde, fındık ağaçları yönünden hiçbir açıklama getirilmediği görülmüştür. Ayrıca, çekişmeli taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün ve ağaçların cinsi, yaşı, kapalılık durumu, aşılı ve aşısız fındık ağaçlarının sayısı, arazide dağılımı, çevresiyle birlikte açıkça rapora yansıtılıp krokide gösterilmemiş ve daha eski tarihli hava fotoğrafı ve memleket haritalarının bulunup bulunmadığı araştırılmadan 1971 tarihli memleket haritası ile tarihi belirtilmeyen hava fotoğrafları uygulanmıştır.
Yine Kadastro tutanağında malik olarak gözüken … davaya dahil edilmeyerek taraf teşkili sağlanmadan hüküm kurulmuştur.
Ormancılık bilimine göre, Dünyada ve Türkiyede taşınmazların orman niteliğinin belirlenmesinde eski tarihli hava fotoğrafları ile memleket haritaları kullanılmaktadır. O halde, orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre
-2-
2010/15320-2011/857
çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.
Bu durumda; mahkemece, bölgeye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları bulunduğu yerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman mühendisi, bir harita mühendisi veya bir fen elemanı bilirkişi aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyetlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; l4.03.l989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, çevresi, eğimi, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, ağaç cinsi ve sayısı, yaşı, kapalılık oranı, hakim bitki örtüsü ayrıntıları ile incelenmeli; ayrıca taşınmaz üzerinde bulunduğu bildirilen fındık ağaçlarının sayısı, arazide dağılımı, çevresiyle birlikte açıkça rapora yansıtılıp krokide gösterilmeli, yörede kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler uzman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; memleket haritası ve kadastro paftası ölçekleri eşitlenip birbiri üzerine aplike edilerek çekişmeli ve komşu taşınmazların memleket haritasına göre, konumu saptanıp; bu harita ile irtibatını duraksamaya yer vermeyecek biçimde gösteren, memleket haritasındaki renkleri ve işaretleri aynen içeren, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan kroki düzenlettirilerek, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı tereddütte yer vermeyecek biçimde saptanmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
Yasal ayrıcalıklar dışında yargılamayı yürüten hakim davanın taraflarını dinlemeden veya iddia ve savunmalarını yapmak üzere yasal şekil ve şartlara göre çağırmadan, delilleri toplayıp hüküm veremez (Anayasanın 36. ve HYUY’nın 73. maddeleri). H.Y.U.Y.’nın 73. maddelerine aykırı şekilde dosya arasında bulunan kadastro tutanağından ve tutanak içindeki aile nüfus tablosundan … isimli kişinin dava konusu çekişmeli taşınmazın maliklerinden olmasına rağmen, …’a dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ olunup taraf teşkili sağlanmadan, Anayasa ile güvence altına alınan savunma hakkı kısıtlanarak …’ın yokluğunda ve aleyhine hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca …’a usulüne uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilerek, taraf teşkili sağlanıp, yukarıda belirtilen şekilde yapılacak araştırma sonrası bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde anılan yönler gözetilmeksizin hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 26/01/2011 günü oybirliği ile karar verildi.