YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/15116
KARAR NO : 2011/907
KARAR TARİHİ : 27.01.2011
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine, davalılar …, …, …, … ve … vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü … ada 32 parsel sayılı 77161.79 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tesbit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kısmen kabulüne dair verilen karar Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 16/09/2005 gün ve 2005/2644-2651 sayılı kararı ile taraf koşulu sağlanmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu 533 ada 32 parselin kadastro tespitinin iptaliyle 12/11/2009 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfiyle işaretli 38438.55 m2 bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına (B) harfiyle gösterilen 38723.24 m2’lik bölümün ise hisseleri oranında … ile ölü …ve …mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalılar …, …, …, … ve … Vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosunun 1971 yılında herhangi bir köy ya da belde sınırı esas alınmadan Beydağı Ormanı yönünden seri bazında yapıldığı ve köyün tamamını kapsamadığı anlaşılmaktadır.
1- Davacı Hazinenin çekişmeli taşınmazın (B) bölümüne, davalıların ise (A) bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (B) bölümünün orman tahdidi dışında orman sayılmayan (A) bölümünün ise orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek ve davalıların dayandığı Ekim 1983 tarih 52 nolu tapu kaydının değişebilir sınırlar içerdiği dikkate alınarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi karar vermek gerekmiştir.
-2-
2010/15116-2011/907
2- Davalıların çekişmeli taşınmazın B bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden;
3402 Sayılı Kadastro Yasasının 13/c maddesi “Mirasçılar tayin olunamazsa, ölü olduğu yazılmak suretiyle kayıt sahibi adına tespitin yapılacağı”, 30/2 maddesinde ise “Kadastro komisyonlarından gönderilen tutanaklar ile mahalli mahkemelerden devredilen dosyaların muhtevasından malik tespiti yapılamadığı veya dava açan mirasçının dışında başka mirasçıların da bulunduğu anlaşıldığı takdirde, hakim resen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kimin adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlüdür. Taşınmaz malın ölü bir şahsa ait olduğu anlaşılır ve mirasçıları da tespit edilemezse, ölü olduğu yazılmak suretiyle o şahsın adına tescil kararı verilir” hükmü bulunmaktadır. Ayrıca, aynı kanunun 25. maddesi gereğince de Kadastro hakiminin kadastroya ilişkin veraset uyuşmalıklarını çözme yetkisi vardır. Belirtilen yasa maddeleri karşısında kadastro hakiminin ölü kişi adına tespite karar vermesi durumunun ancak yapılacak araştırma neticesinde tüm mirasçıların bulunamaması haliyle sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda tüm mirasçılar davada taraf olup mirasçılarından biri de diğer mirasçılar yararına mirastan feragat ettiğine göre açıklanan nedenle mahkemece ölü olan tespit maliklerinin mirasçılarının miras payları belirlenerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: 1- Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin taşınmazın (B) bölümüne yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE, davalıların taşınmazın (A) bölümüne yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu bölümünün ONANMASINA,
2- İkinci bentte açıklanan nedenlerle; davalıların taşınmazın (B) bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bu bölümünün BOZULMASINA 27/01/2011 günü oybirliği ile karar verildi.