Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/14895 E. 2010/16785 K. 27.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14895
KARAR NO : 2010/16785
KARAR TARİHİ : 27.12.2010

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali, tescil ve 2/B şerhinin iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi … tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 06.12.2004 gün 8798-12672 sayılı bozma kararında özetle: ” Davacı …, davalı adına tapuda kayıtlı olan 4598 ada 11 parselin yörede yapılan orman tahdidi ve 2/B uygulaması neticesinde nitelik yitirdiğinden bahisle Hazine adına orman tahdidi dışına çıkarıldığını açıklayarak tapu kaydının iptali istemi ile dava açmıştır.Çekişmeli parselin bulunduğu yerde … Birliği (…) … Çiftliği arazilerinin 4753 Sayılı Yasaya göre 1952 yılında Hazinece tevzi edilerek 20.06.1955 tarih 530 numaralı tevzi tapusu oluşturulduğu, yörede 1957 yılında yapılan ve 24.02.1960 – 24.03.1960 tarihlerinde ilan edilen tapulama sırasında, tevzi tapusu revizyon gösterilerek 998 sayılı parselin tarla niteliğiyle ve 25.000 m2 yüzölçümü ile tevzi tapusu maliki adına tespit ve tescil edildiği, daha sonra yapılan imar uygulaması sonunda bir çok parsele bölündüğünü, yörede 3302 Sayılı Yasa uyarınca 1989 yılında yapılan 2/B madde uygulaması sonucunda tapu kayıtları üzerine “taşınmazın 6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan sahada kaldığı” biçiminde şerh konulduğu, bu şerhin yasal olmadığını ileri sürerek iptali istemiyle dava açmıştır.
Orman ve harita mühendisi uygulamayı gösteren irtibatlı kroki ve harita düzenlememiş, kadastro … bilirkişinin yaptığı uygulamaya yollama yapmakla yetinmişlerdir. Kadastro … bilirkişisinin çizdiği irtibatlı kroki ise, uygulamaları denetlemeye olanak vermemektedir. Bilirkişi raporlarında özet olarak; “çekişmeli taşınmazın 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre 1942 yılında yapılan tahditte kısmen tahdit içinde olduğunu, 1952 yılında … Birliği, … Çiftliği arazileri kapsamında 4753 Sayılı Yasaya göre çiftçilere dağıtılıp tapu verildiğini, daha sonra 1957 yılında yapılan tapulamada tapu kaydı malikleri adına tespit ve tescil edildiğini, yörede 5653 Sayılı Yasaya göre makiye ayırma konusunda çalışma bulunmadığını, 3302 Sayılı Yasanın 2/B maddesine göre Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan yerlerden olduğunu, gerçek kişilerle, Hazine ve Orman Yönetimi arasında görülen Kartal 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1981/650 Esas 1984/645 sayılı kararının çekişmeli yerle ilgili olmayıp, çekişmeli taşınmazlara komşu 1148 – 1149 – 1150 – 1151 – 1152 – 1153 – 1154 – 1155 – 1156-1157 sayılı parsellerle ilgili olduğunu, sözü edilen davada orman kadastro sınırının belirlenip kesinleştiğini, o dosyada davaya konu taşınmazların kesinleşen tahdit sınırı dışında kaldığını, … Çiftliği arazilerinin orman yönünden sınır ihtilafına konu edildiğini, 6831 Sayılı Yasanın 2. maddesine göre orman dışına çıkartılacak yerlerin niteliklerinin Danıştay 8. Dairesinin 1979/4343 Esas 1983/2849 sayılı kesinleşen kararında açıklandığını, orman kadastro sınırlarının adli ve idari yargıda görülen davalar sonucu belirlenerek kesinleştiğini” bildirmiş iseler de, yapılan uygulama, harita ve irtibatlı krokiye bağlanmadığından raporların denetlenme olanağı bulunmamaktadır.
Raporlarda, çekişmeli taşınmazın Kartal İlçesi (…, … Bölgesinde) 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre 3-14/8/1942 tarihlerinde yapılan orman kadastro sınırlarına göre tahdit içinde kaldığı bildirilmiş, ancak tahdit haritasıyla irtibatlı kroki düzenlenmemiştir. Yine … İlçesinde 1744 Sayılı Yasaya göre aplikasyon ve 2. madde uygulaması yapılmış, sonuçları 26.07.1979 tarihinde 1 yıl süreyle ilan edilince, Yönetim tarafından Danıştayda iptal davası açılması üzerine 8. Dairenin 1979/4343 Esas 1983/2849 Karar sayılı ilamıyla … İlçesi … Çiftliğinde bir kısım taşınmazların 2. madde koşullarını taşımadığı gerekçesiyle işlem kısmen iptal edilmiştir. Danıştay kararı ile dava dosyası, rapor ve krokiler olmadığından 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi ve aplikasyonuna ilişkin harita ve iptal edilen alanın neresi olduğu anlaşılamamaktadır.
Yine 24 nolu Orman Kadastro Komisyonu tarafından 2896 Sayılı Yasanın yürürlüğü sırasında “1744 Sayılı Yasaya göre 2. madde uygulaması yapılmış ormanlarda Danıştay’ca iptal edilen 2. madde alanlarının yeniden orman kadastrosu ve herhangi bir nedenle eksik kalmış ormanların kadastrosu ile 2/B madde uygulaması” yapılmış, sonuçları 21.11.1985 tarihinde 1 yıl süreyle ilan edilmiştir. Çekişmeli taşınmaz öncesini oluşturan 998 numaralı parselin bu uygulamalardaki konumu ve durumu da belli değildir. 24 nolu Orman Kadastro Komisyonunun 2896 Sayılı Yasaya göre yaptığı orman kadastrosu ve 2/B madde işlemlerine karşı Orman Yönetimince 16.01.1986 tarihinde açılan dava, … Asliye Hukuk Mahkemesinde 1986/355 Esas 1440 Karar sayılı dosya da kısmen kabul edilerek, 2/B ilanlarının iptal edildiği, son olarak; 59 nolu Orman Kadastro Komisyonunca 3302 ve 3373 Sayılı Yasa uyarınca 1988 yılında 2/B madde uygulaması yapıldığı ve sonuçlarının 07.03.1989 tarihinde 6 ay süreyle ilan edildiği, raporlarda çekişmeli taşınmazların 3302 Sayılı Yasaya göre yapılan 2/B uygulamasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan alanda kaldığı belirtilmişse de, bu uygulamalar da harita üzerinde gösterilmediğinden ve yine … İlçesi, … Birliği (…) … ve … köylerinde 23.10.1954 tarihinde toplam 286 Nüfuslu 112 … ailesine 239 parça 650 adet taşınmazın 31 nolu … Tevzi Komisyonu tarafından tevzi ve tahsis edilerek dağıtıldığı dosya içindeki tevzi evrakından anlaşılmaktaysa da, bilirkişilerce … tevzi haritası da yerine uygulanmadığından çekişmeli taşınmazın konumu ve durumu anlaşılmamaktadır.
Aynı gün Dairede incelemesi yapılan 2004/8784 ila 8800 dava dosyalarının bazısında gerçek kişiler tarafından Hazine aleyhine 2/B şerhinin iptali istemiyle, bazısında da Hazinenin gerçek kişiler aleyhine açtığı tapu iptali davaları sonucu verilen kararlar Yargıtay Birinci Hukuk Dairesinin yukarıda özetlenen benzer kararları ile eksik inceleme ve uygulama nedeniyle bozulduğu, yerel mahkemede aynı nedenle açılan 30 kadar davadan 23 adedinin Yargıtay 1. Hukuk Dairesinde birlikte aynı gün incelendiği ve bu Dairenin 28.01.2004 gün ve 2004/53-639 sayılı iade kararında olduğu gibi çekişmeli taşınmazın dayanağı olan tapu kayıt örneklerinin bu dosyalar içerisine konulması gerektiğinden söz edilerek dava dosyalarının mahkemesine iade edildiği, bunlardan sadece 6 adedinin 24.6.2004 tarihinde 17 adedinin ise 06.12.2004 tarihinde Daireye gönderildiği anlaşılmış olmakla, birbiriyle çelişkili kararların verilmemesi için, aynı nedenle açılan bu davalarda eksik deliller toplandıktan sonra keşiflerinin birlikte yapılması düşünülerek, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisi ya da kadastro … bilirkişiden oluşturulacak bilirkişiler kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte kesinleşmiş 1942 yılı orman ve 1957 yılı arazi kadastro paftası ile 1952 yılı … tevzi haritası ölçekleri denkleştirilerek sağlıklı bir biçimde zemine uygulanmalı, değişik açı ve uzaklıklarda olan en az 7 ya da 8 orman (OTS) noktasını gösterecek biçimde çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalı, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmeli; yine, 1744 Sayılı Yasaya göre yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulama haritası da yerine uygulanıp, çekişmeli taşınmazın bu uygulamadaki konumu saptanmalı, 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi uyarınca yapılan çıkarma işlemi aleyhine açılan iptal davası sonunda Danıştay 8. Dairesinin 1979/4343 Esas 1983/2849 sayılı kararının kapsamı ayrıca saptanarak, harita üzerinde gösterilmeli; 2896 Sayılı Yasaya göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile Danıştay Kararlarının uygulanmasına ilişkin çalışma tutanakları dahi uygulanıp çekişmeli taşınmazın konumu ayrı ayrı renkle işaretlenmeli; yine bu uygulama aleyhine açılan … Asliye Hukuk Mahkemesinin 1986/355 Esas 1440 sayılı kararının kapsamı ile, son olarak, 3302 ve 3373 Sayılı Yasanın yürürlük süresi içerisinde yapılan 2/B madde uygulaması sırasında Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılıp çıkartılmadığı, çıkartılmışsa hangi poligon numarası ile çıkarıldığı çalışma tutanakları ve 2/B madde haritası yerine uygulanarak, irtibatlı krokide ayrı bir renkle, yine davaya konu taşınmazın tevzi paftasındaki ada ve parsel numaraları belirtilmek suretiyle … bilirkişi tarafından düzenlenecek geniş kapsamlı irtibatlı harita üzerinde gösterilmeli, böylesine yapılacak bir araştırma sonucu çekişmeli taşınmazın 1942 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ya da 2896, 3302 Sayılı Yasalar döneminde orman sınırı içine alındığı daha sonraki yıllarda yapılan uygulamalara konu olmadığı ya da 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesine konu olup da işlemin Danıştayca iptal edildiği veya 2896, 3302, 3373 Sayılı Yasaların uygulanması sonucu orman rejimi dışına çıkartıldığı ve … tevzi harita ve tapu kaydının dışında kaldığı anlaşılırsa, çıkarma işlemi Hazine adına olacağından gerçek kişinin açtığı davanın reddine ya da 2/B madde işlemi … Asliye Hukuk mahkemesinin 1986/355-1440 sayılı ya da … Hukuk Mahkemesinin 1981/650 E.-1984/645 sayılı kararı ile iptal edildiği anlaşılırsa, davaya konu yer halen orman sınırları içinde kalmaya devam etmekte olduğundan bu halde de yine gerçek kişinin açtığı davanın reddine, Hazinenin tapu iptali ve tescil şeklinde açtığı davanın ise kabulüne karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra asıl dosyada Hazinenin davasının kabulüne, mahkemenin 2002/332 esas sayılı birleşen dosyada …’in davasının reddine ve dava konusu … İlçesi, … mevkiinde bulunan 4598 ada 11 sayılı parselin … adına olan tapu kaydının iptali ile Hazine adına kültür arazisi olarak tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali, tescil ve 2/B şerhinin iptali istemine ilişkindir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 27.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.