YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14483
KARAR NO : 2010/15373
KARAR TARİHİ : 08.12.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/11/2009 gün ve 11499-17537 sayılı bozma kararında özetle; “Çekişmeli … 117 ada 3 parselin (25.244 m2) hakkında açılan davanın reddine karar verilmişse de, mahkemece kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı olarak araştırma inceleme yapılarak karar verildiği, oysa Hazine tarafından, taşınmazların öncesi itibarıyla orman olması nedeniyle zilyedlikle kazanılamayacağı iddia edildiğine göre, 4999 sayılı yasanın 7. maddesine göre herhangi bir nedenle orman sınırı dışında kalmış orman olup olmadıklarının eski tarihli resmi belgelere göre incelenmesi ve orman olmadıkları saptanırsa, bu kez 3402 Sayılı Yasanın 14.-17. madde koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 Sayılı Yasaya göre 1948 yılında seri bazda yapılıp kesinleşen orman kadastro çalışmaları ile 1975 yılında 1744 Sayılı Yasaya göre yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
Mahkemece bozma kararına uyulmakla birlikte, bozma kararı gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
Şöyle ki; dairede Aynı gün temyiz incelemesi yapılan ve aynı nedenle dava konusu edilen aynı köyün değişik mevkilerinde bulunan taşınmazlara ait dava dosyalarının incelenmesinde, uzman bilirkişi kurulu … ve arkadaşları tarafından hazırlanan raporlarda yöreye ait 1960 ve 1982 tarihli memleket haritalarının yanısıra, 1944 tarihli … fotoğrafları ile kesinleşen orman kadastro haritaları ve amenajman planlarının incelendiği,1960 tarihli memleket haritalarında taşınmazların tamamen ve kısmen; 1982 tarihli haritalarda tamamen yeşil renkli alanlarda; 1944 tarihli … fotoğraflarında da yine koyu renkli bölümde işaretlendiği, bilirkişiler tarafından Memleket Haritalarındaki yeşil renk fındıklık olarak, … fotoğraflarındaki koyu renk ise çalılık olarak tanımlanmış ise de 1982 tarihli memleket haritasında taşınmazların bulunduğu alanlarda “5-8 metre kayın- gürgen” ibaresinin bulunduğu, taşınmazların genellikle yüksek eğimli olduğu, uzman bilirkişi raporlarında üzerlerindeki fındık ağaçlarının yaşlarının 45-50 olarak belirtildiği, bu durumda 1944 tarihli … fotoğraflarındaki koyu renkli görüntünün fındık ağaçlarından kaynaklanmadığı, halihazırda dosyada bulunan güncel fotoğraflardan fındık ağaçlarının aralarında, başka cinsten yapraklı ağaçların bulunduğu anlaşılmaktadır.
Uzman bilirkişilerin incelediği ve yöreye ait en eski tarihli harita olarak bildirdiği Memleket Haritası 1960 tarihli olup, incelenen … fotoğrafları ile arada 16 yıl bulunmakta, 1960 tarihli haritanın 1944 tarihli … fotoğraflarına göre hazırlanıp hazırlanmadığı, arada daha eski tarihli bir memleket haritasının olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. .
O halde; mahkemece 1960 tarihli memeleket haritasının 1944 tarihli … fotoğraflarına göre hazırlanıp hazırlanmadığı ve yöreye ait en eski tarihli harita olup olmadığı araştırılmalı, daha eski tarihli bir memleket haritası varsa getirtilmeli, önceki keşiflerde görev almamış bir harita
-2-
2010/14483-15373
mühendisi ve üç yüksek orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, … fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliği belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu belirlenmeli, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, eğimi % 12’den fazla olan, maki cinsi ağaççıklarla kaplı, orman ve … muhafaza karakteri taşıyan, çevresinde bulunan aynı karakterdeki devlet ormanının devamı niteliğindeki yerlerin, 6831 Sayılı Yasanın 1. maddesinin 2. fıkrasının (J) bendi gereğince orman sayılan yerlerden olması nedeniyle, 05.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26 (a) ve (j) ve 23/P maddesine göre de % 12’den fazma eğimli maki ve fundalık yerlerin … muhafaza karakteri taşıyacağı ve bu tür yerler orman rejimine girdiğinden herhangi bir nedenle orman kadastro sınırlarının dışında bırakılmış olmalarının bu yerlerin orman olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı ve 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7/1 maddesi gereğince herhangi bir nedenle sınırlama dışında kalmış orman olmaları nedeniyle her zaman orman sınırı içine alınabilecekleri gözönünde bulundurulmalı, bu şekilde yapılacak araştırma inceleme sonucu taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı saptanırsa , bu kez taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya yapılmışsa hangi tarihte başlanılıp bitirildiği, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak, taşınmaz başında dinlenecek yerel bilirkişiler ile taraf tanıklarından sorulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu yukarıda belirtilen ve gerçeğin kendisi olan belgelere dayalı olarak düzenlenecek bilirkişi kurulu raporuyla denetlenmeli,bundan sonra elde edilecek delillerin tümü birarada değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 08.12.2010 günü oybirliği ile karar verildi.