Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/14057 E. 2011/153 K. 18.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/14057
KARAR NO : 2011/153
KARAR TARİHİ : 18.01.2011

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında … Köyü 101 ada 489 parsel sayılı 13735.69 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ev ve tarla niteliği ile belgesizden kazandırıcı zaman aşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tespit edilmiş; Orman Yönetimi, orman olduğu iddiasıyla dava açmış, mahkemece, davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 348.25 m2’lik bölümünün orman niteliği ile Hazine, (B) harfi ile gösterilen 13387.44m2lik bölümünün tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacı … Yönetimi tarafından temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/11/2008 gün ve 2008/ 12895- 15840 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında “Mahkemece, çekişmeli parselin kısmen kesinleşen orman kadastro sınırları içinde, kısmen dışında kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve incelemenin hükme yeterli olmadığı, bir örneği dosyada yer alan tahdit haritasında çekişmeli parseli ilgilendiren orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik bulunmadığı, yörede orman kadastrosunun seri usulle ve hava fotoğrafı yöntemiyle yapıldığı, kesinleşen orman tahdidinin bulunduğu yerlerde bir yerin orman sayılan yerlerden olup olmadığının kesinleşmiş tahdidin uygulanması ile belirlenmesi, kesinleşmiş tahdidin uygulanmasının ise yapılışındaki tekniğe uygun olması gerektiği, orman bilirkişisi …’in raporunda bu hususa değinilmişse de çekişmeli taşınmazın bulunduğu yer ile geniş çevresindeki komşu parsellere ait orman sınır, nokta ve hatlarının işlenmiş olduğu hava fotoğrafı üzerinde taşınmazın konumu gösterilmediğinden raporun denetlenemediği açıklandıktan sonra mahkemece, önceki keşifte yer alan bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 6831 Sayılı Orman Yasasına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Yasanın 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha

-2- 2010/14057 – 2011/153

çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılması, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktalarının, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktasının bulunup röperlenmesi, anlatılan yöntemle bulunan orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağının sağlanması, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınması, çekişmeli taşınmazın yer aldığı orman kadastro haritası ile genel arazi kadastro paftası örneğinin ölçekleri 1/5000, 1/10000 ve 1/20000 ölçeklerinde denkleştirilerek birbiri üzerine ablike edilip taşınmazların kesinleşen orman kadastrosuna göre konumunun gösterildiği rapor ve kroki alınması, orman kadastro tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritaları üzerinde çekişmeli taşınmaz ile birlikte geniş çevresinde yer alan taşınmazların konumunun gösterilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 348.25 m2’lik bölümünün orman niteliğinde Hazine, geriye kalan ve (B) harfi ile gösterilen 13387.44 m2’sinin tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, karar Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1964 yılında seri usulle orman kadastrosu yapılmış, 25/10/1965 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/01/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.