YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/13734
KARAR NO : 2010/16210
KARAR TARİHİ : 20.12.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVALILAR : …- …
Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında … Köyü 101 ada 1291, 1292, 1293 parsel sayılı taşınmazlar, 2/B madde uygulaması nedeniyle tarla niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı …, taşınmazların tamamının halası … …’in zilyetlik ve tasarrufunda iken … …isimli şahsa satıldığını, … ‘ın ise taşınmazın 1/2 oranının kendisine geriye kalan 1/2 oranınında davalıların murisine … olduğunu, 101 ada 1291 parsel üzerinde de kendisine ait ev ve arsası ile bahçe bulunduğunu bu nedenle 101 ada 1291, 1292, 1293 parsel sayılı taşınmazların davalılarla birlikte 1/2’şer oranında olarak adına yazılması iddiasıyla sadece tutanağın zilyetliğe ilişkin beyanlar hanesinde isimleri geçen davalı gerçek kişilere Husumet yönelterek dava açmıştır. Mahkemece, 2924 sayılı Yasanın 11/3. maddesi ile aynı yasanın 21. maddesi gereğince çıkartılan yönetmeliğin 45. maddesine göre davacının davasının dinlenme olanağı bulunmadığı ve dava şartı olmadığı gerekçesiyle REDDİNE, dava konusu … Köyü 101 ada 1291, 1292, 1293 sayılı parsellerin beyanlar hanesi aynı kalmak üzere tespit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm Davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmış kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli, … Köyü 101 ada 1291, 1292, 1293 sayılı parseller 2/B madde uygulaması nedeniyle tarla niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiş, tutanağın beyanlar hanesinde de ”6831 Sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır.” Ayrıca 101 ada 1291 parselin beyanlar hanesine ”parsel … oğlu … …’ın kullanımındadır.” ve yine dava konusu 101 ada 1292 parselde ”parsel … oğlu … …’ın kullanımındadır ve parsel üzerindeki ev … oğlu … …’a aittir.” 101 ada 1293 parselde ”parsel … oğlu … …’ın kullanımındadır ve parsel üzerindeki ev … oğlu … …’a aittir.” konularında şerh konulmuştur. Dava, tespit tutanak maliki olan Maliye Hazinesine yönelterek açmamış, davalı olarak tutanağın beyanlar hanesinde adı geçen gerçek kişilere husumet yöneltmek sureti ile yetinmiştir. Mahkeme ise, işin esasına girerek keşif ve uygulama yapmadan dava koşulunun bulunmadığı, davacının davasının dinlenme olanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın REDDİNE karar vermiştir.
-2-
2010/13734-16210
Dava, ister taşınmaz mülkiyetinin akatarılmasına ilişkin kadastro tespitine itiraz, isterse 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmış olsun, kural olarak; bu tür davaların, tespit malikleri ile, tutanağın beyanlar hanesinde isimleri … kişi ya da kişilere husumet yöneltilerek açılması zorunludur. Somut olayda; 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tarla niteliği ile tesbiti yapılan taşınmazların beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılan bu davada husumetin kadastro tespit tutanak maliki olan Hazine ile, tutanağın beyanlar hanesinde ismi … bulunan gerçek kişilere birlikte yöneltilmesi gerekir.
2924 Sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkındaki Yasada orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde yapılacak kullanım kadastrosunda bu yerlere muhdesat ile tasarruf edenler hakkında ne gibi işlem yapılacağı belirtildiği gibi, 27.01.2009 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5831 Sayılı Yasa ile 3402 Sayılı Kadastro Yasasına eklenen 4. madde şöyledir “EK MADDE 4 – 6831 Sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 Sayılı Kanunla değişik 2’nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 Sayılı Kanunlarla değişik 2’nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11’inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir. Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz.”.
Kadastro tespit tutanağının ya da kütüğün beyanlar hanesinde … zilyedlik veya muhdesat şerhi, aynî bir hak olmayıp, kişisel hak niteliğinde olduğundan tapu sicilinden ayrı olarak alınıp, satılması, değiştirilmesi mümkün değildir. Şerhe ilişkin talepler, tarafların isteğiyle dahi Tapu Sicil Müdürlüğünce yerine getirilemez ve dava yoluyla genel mahkemeden istenemez. Ancak, yukarıda açıklandığı gibi yörede 4127 Sayılı Yasa ile değişik 2924 Sayılı Yasanın 11. maddesine ve 3402 Sayılı Yasanın Ek 4- maddesi gereğince yapılacak kullanım kadastrosu sırasında ileri sürülebilir ve hak sahipliği tespit komisyonunca değerlendirilebilir. İtiraz ve dava haklarının da bu aşamada kullanılması gerekir. Zilyetlik şerhine ilişkin itiraz iddia ve davaların 3402 Sayılı Yasanın 11. maddesindeki askı ilan süresinde ve kadastro mahkemesinde açılması gerektiğinden mahkemece 27/01/2009 tarihinde yürürlüğe giren 3402 Sayılı Yasanın Ek 4. maddesi hükümleri dikkate alınmadan, 4127 sayılı Yasa ile değişik 2924 Sayılı Yasanın 11. maddesi hükümlerine göre yasaya aykırı gerekçelerle … olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle; mahkemece, tutanak maliki olan Hazineye husumet yöneltilmek sureti ile taraf oluşturulduktan sonra, tarafların ileri sürecekleri delillerinin toplanması ve bundan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik incelemeye dayanılarak … biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 20/12/2010 günü oybirliği ile karar verildi.