Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/13317 E. 2010/14403 K. 23.11.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/13317
KARAR NO : 2010/14403
KARAR TARİHİ : 23.11.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 24/05/2010 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı … vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23/11/2010 günü için yapılan tebligat üzerine, duruşmalı temyiz eden davacı davacı … vekili Avukat … geldi,karşı taraftan davalı HAZİNE vekili Avukat …, davalı … YÖNETİMİ vekili Avukat … … … geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. … karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R

Kadastro sırasında davaya konu … Köyü 232 ada 3 parsel sayılı taşınmaz tarla niteliğinde 823,75 m2 yüzölçümünde, öncesinde 232 ada 1, 2, 3, 4, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 32, 33, 34, 35, 61, 62, 63, 64 ve 65 parsellerle bir bütün olarak … ‘e ait iken ifraz ve satış yoluyla 1995 yılında …’na geçtiği, 1996 yılında … …’e satıldığı ve onun da 1997 yılında ölümü ile mirasçılarına kaldığı ve halen bu kişilerin zilyet olduğu belirtilerek, Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/540 esas sayılı tescil davası ile mülkiyeti uyuşmazlık konusu olduğundan malik hanesi açık olarak tespit edilmiştir.
Davacı …’nun kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile maliki olduğunu ileri sürerek adına tescili istemiyle … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/540 esas sayılı dosyasında açtığı davanın konusu olan taşınmaz hakkında 232 ada 3 parsel numarası ile kadastro tespit tutanağı düzenlendiğinden, dosya görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine aktarılmıştır
Yargılama sırasında … ve arkadaşları dava konusu taşınmazın, … … Köyünde öncesinde 3 … arazisine ait tapu kayıtları kapsamı içerisinde kaldığını, tapuların dış hudutlarının Çilecik Gediği, Taşbükü İskelesi, …, Balandağı, …, Mezar Gediği, …, … Çiftliği, İnbükü dışındaki … Taş, Kırvasil Çiftli
ve …Beli olduğunu ve bu hudutların askeri haritalarda yer aldığını davalı veya miras bırakanlarının 1952 yılına kadar bu araziyi % 25 hâsılat kirası vererek fer’i zilyet sıfatıyla tarım arazisi olarak kullandıklarını, ancak hukuk dışı eylemlerle taşınmaza sahiplenmeye çalıştıklarını, geldi kayıtlarında icareteynli vakıf olarak … tapu kaydının 1961 yılında taviz bedeli ödenmek sureti ile vakıfla ilişiğinin kesildiğini, bu vakıfların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, kadastro çalışmaları sırasında ise bilirkişilerin gerçekleri sakladıklarını, sabit hudutlu olmaları nedeniyle miktarına itibar edilmesi gereken tapuların kapsamındaki ormanların, 4785 sayılı kanunla devletleştirilmesinden dolayı bunların bedelleriyle ilgili olarak … Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davanın devam ettiğini ileri sürerek davaya itiraz etmiştir.
Mahkemece, davacıların davalarının REDDİNE, davaya konu taşınmazın ORMAN niteliğinde HAZİNE adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … vekili ve davalı HAZİNE vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1967 yılında yapılıp tesbit tarihinden önce kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1980 yılında yapılarak kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ve 1744 Sayılı Ysa ile değişik 6831 Syılı Ysanın 2. madde uygulaması ve 1991 yılında yapılarak dava tarihinden önce kesinleşen 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın fiilen zirai amaçla kullanılmadığı,içinde moloz halinde yıkılmış bina kalıntısı ile çam ağaçları bulduğu,bu hali ile ormanın devamı mahiyetinde ve orman bütünlüğündeki orman sayılan yerlerden olduğu, çekişmeli parselin malik hanesinin de açık olduğu ve mahkemece gerçek hak sahibi adına tescil edilmesi gerektiği de gözetildiğinde bu tür yerlerin 3402 sayılı Kadastro kanununun 14 ve 17.maddesine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu belirlenerek … biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 750.00 TL. vekalet ücretinin davacı …’ndan alınarak, Hazine ve Orman Yönetimine verilmesine, aşağıda … onama harcının temyiz eden davacı …’a yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 23/11/2010 gününde oybirliği ile karar verildi.