Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/13182 E. 2011/22 K. 17.01.2011 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/13182
KARAR NO : 2011/22
KARAR TARİHİ : 17.01.2011

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 03.12.2009 tarih 2009/16176-17904 sayılı bozma kararında özetle “Orman Yönetiminin kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı iddiası ile açmış olduğu davalarda kurulan davanın kısmen kabulü veya reddi yolunda kurulan hükümlerin temyiz edilmesi ile dairemizin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen bozma ilamında belirtilen hususlarda mahkeme kararlarının bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan inceleme ile Mahkemenin 2008/85 – 934, 2008/83 – 973, 2008/89 – 935, 2008/87 – 933, 2008/79 – 936 sayılı (Dairemizin 2009/ 6694, 2009/6696, 2009/6697, 2009/6698, 2009/6700 sayılı) kararları ile davanın kısmen kabulü yolunda hüküm kurulmuş ve davacı … Yönetimi tarafından bu hükümler temyiz edilmiştir. Dairemizde aynı temyiz incelemesi yapılan bu dosyalarda uzman orman yüksek mühendisi …, …, … ile fenni bilirkişi … tarafından düzenlenen raporlarda dosyada mevcut olan harita, kroki, pafta, açı ve mesafe değerlerinin esas alınarak 1949 yılına ilişkin orman tahdit hattını yeşil renkli çizgi ile 1975 yılında yapılan çalışmayı kırmızı renkli çizgi ile, arazi kadastro komisyonu tarafından geçirilen 1949 tahdit hattını sarı çizgi ile gösterdiklerini, yeşil renkli 1949 tahdit hattının aynen açı ve mesafelere uyulmak sureti ile oluşturulduğunu, ancak bu hatta göre resmi belgelerde ormanlık alanda gözüken taşınmazların orman tahditi dışında kaldığı, yine resmi belgelerde açıklık alanda gözüken alanların ise orman tahditi içinde kaldığının belirlendiğini, 1975 yılında yapılan aplikasyon tutanaklarında ise 1949 yılına ilişkin açı ve mesafelerin araziye uymadığının açıklanarak memleket haritası, hava fotoğrafları ve arazi yapısı bitki örtüsü, meyil, toprak muhafaza özeliği, kullanım durumları göz önüne alınarak çalışmanın yapıldığının açıklandığı, bozma ilamında belirtilen 5135 ila 5139 nolu orman tahdit noktalarının bozma öncesindeki raporlarda farklı yerlerde gösterilmelerinin sebebi ise orman tahdit haritasına sonradan işlenen arazi kadastro paftasının biraz kaydırılması nedeni ile olduğu, 5148 – 5149 – 5150 nolu orman tahdit noktalarının (1975 yılına ilişkin orman tahdit haritasında düze yakın bir hat olmasına rağmen) önceki bilirkişilerce kırık bir hat olarak çizilmesinin ise 1949 yılına ilişkin orman tahdit çalışma tutanağında “çiftliğin mezru ve gayri mezru arazileri ile meraların tahdit harici bırakılmasına” denildiği, buradaki mera ifadesinin 5149 nolu orman tahdit noktasında gözüken yıkık ahır yeri ile doğusundaki çitler ile çevrili hayvan ağıllarının bulunması nedeni ile 5149 nolu orman tahdit noktasının doğusu ve kuzeydoğusu ile kuzey, kuzeybatı bölümünün tanımlandığı, resmi belgelerde bu bölümün açıklık alanda kaldığı,bu bölgede mera olarak tanımlanabilecek başka bir alanın bulunmadığı, 5149 nolu orman tahdit noktasının tutanakta

-2- 2010/13182 – 2011/22

tarif edildiği gibi ahır kalıntılarının hava fotoğrafları ve memleket haritasında kesin olarak belirlendiği, açıklanarak bozma öncesindeki orman bilirkişi raporlarına itibar edilmesi gerektiği belirtilmiş ve bu uygulamaları gösteren krokiler sunmuşlardır.
…,… ila 956 parsellere yönelik olarak davacı … yönetimi tarafından açılan dava aynı mahkemenin 2005/288 E. sAyılı dosyasında incelenmiş olup,temyiz incelemesi Dairemizin 2008/11866 E sayılı dosyasında incelenmiş ve sözkonusu dosyada kadastro teknisyeni … der,orman yüksek mühendisleri …, … ve … tarafından düzenlenen 20.07.2006 tarihli rapor ile dayanağı olan ek 1 nolu krokideki (memleket haritası ve hava fotoğrafları ile desteklenen ve zemine de uygun olduğu anlaşılan) 1975 tahdit hattı esas alınarak uyuşmazlık çözümlenmiştir.Bu dosyadaki uzman orman bilirkişi kurulunun da çizdiği hatlar sözkonusu bilirkişi kurulunun çizdiği hatlar ile aynıdır.ancak buna rağmen uzman bilirkişilerce bozma öncesindeki raporlara itibar edilmesi gerektiği belirtilerek çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadıkları yolunda açıklamalar yapılmıştır.Sonuç itibarı ile memleket haritası ve hava fotoğrafları ile desteklenen, zemindeki duruma da uygun olan 1975 yılına ilişkin tahdit hattı hem dosyadaki uzman bilirkişi kurulunca hem de dairemizin 2008/11866 E sayılı dosyasındaki uzman bilirkişi kurulu tarafından aynı şekilde çizilmiş olup artık bu bölgedeki uyuşmazlıkların mavi ile çizilen 1975 tahdit hattı esas alınarak çözümlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, sözkonusu hatta göre Çakaltepe Köyü 1055 parselin bir bölümünün tahdit içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Ancak, bozma ilamından önceki hükme esas 02.06.2005 tarihli orman ve fenni bilirkişi tarafından düzenlenen krokide tahdit içinde olarak belirtilen (A) harfli 4.70 m2’lik bölüm ile 19.8.2008 tarihli orman ve fenni bilirkişilerce düzenlenen ek 1 nolu krokideki kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kalan bölümler birbirinden farklı olup, çekişmeli 1055 parselin mahkemece kabul edilen yüzölçümünden daha büyük bir alanın orman tahditi içinde kaldıkları anlaşılmaktadır.Bu nedenle dosyanın uzman fenni bilirkişiye verilerek bilirkişilerce 1975 tahdit hattı olarak çizilen ek 1 nolu krokideki hatta göre bu taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan ve kalmayan bölümlerinin yüzölçümlerinin belirlenmesi ve bunu gösteren rapor ve kroki düzenlemesi istenerek alınacak rapor ve krokiye göre davanın kısmen kabulü ile bu bölüm yönünden tapu kaydının iptali ile davalının bu bölümler üzerindeki elatmasının önlenmesine karar verilmesi gerektiği” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüyle (A) ile gösterilen 4.70 m2’lik kısmın orman vasfı ile Hazine adına tapuya tesciline, davalının bu kısma yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş; hüküm davacı … Yönetimi vekili tarafından vekalet temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1976 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması vardır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 17/01/2011 gününde oybirliği ile karar verildi.