Yargıtay Kararı 20. Hukuk Dairesi 2010/12778 E. 2010/15539 K. 09.12.2010 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12778
KARAR NO : 2010/15539
KARAR TARİHİ : 09.12.2010

MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, dava dilekçesinde, Merkez … Köyünde ilk defa yapılan orman kadastrosuna 08/05/2000 tarihinde başlanarak 17/05/2002 tarihinde sonuçlandırıldığını ve 17/04/2003 tarihinde ilan edildiğini, bu çalışma sırasında davacıya ait Ağustos 1986 tarih ve 3 nolu tapu kaydı kapsamında kalan yaklaşık 3000 m2 taşınmazın Kavaklıdere I Devlet Ormanına ait 1257, 1258, 1259, 1260 ve 1249 nolu orman sınır noktaları içinde bırakılarak Devlet ormanı olarak sınırlandırıldığını belirterek tapulu taşınmazın 3000 m2’lik kısmı ile ilgili orman sınırlandırılmasının iptali ve orman sayılmayan yer olarak orman sınırları dışına çıkarılması istemiyle dava açmıştır. Yargılamanın devamı sırasında 2006 yılında genel kadastro çalışması yapılıp dava konusu taşınmazlara tutanak düzenlenince, dava kadastro tespitine itiraza dönüşmüştür. Mahkemece, Muğla Merkez, … Köyü, Kavaklıdere mevkii tespit gibi tesciline; 159 ada 1 sayılı parselin 21539.62 m2 yüzölçümüyle yine 159 ada 3 sayılı parselin de tespit gibi tesciline, 140 ada 1 sayılı parselin 04.08.2008 tarihli bilirkişi raporunda (A) ile gösterdiği 751.69 m2’lik kısmının ayrılarak orman niteliği ile Hazine adına tespit ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna (sınırlamasına) itiraz davası olarak açılmış, yargılama devamı sırasında 2006 yılında yörede kadastro çalışmaları yapıldığından kadastro tespitine itiraz davasına da dönüşmüştür.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1966 yılında kısmi olarak seri bazda yapılan ve 14.11.1967 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ile 17/04/2003 yılında ilan edilerek eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen 1966 yılında kadastrosu yapılan yerlerin aplikasyonu, orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Orman kadastrosuna itiraz olarak açılan dava daha sonra yörede arazi kadastro çalışmaları yapılması nedeniyle aynı zamanda arazi kadastrosuna itiraza dönüştüğünden, bu davada Hazinenin taraf olması gerekir. Taraf teşkili dava koşulu olup, bu koşul yerine getirilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilemez. Bu nedenle mahkemece davanın hazineye yöneltilmesi suretiyle davada taraf sıfatını alması sağlandıktan sonra tarafların sav ve savunmaları çerçevesindeki tüm kanıtlar toplanıp birlikte değerlendirilerek hüküm kurulması gerekir.

Diğer taraftan yapılan araştırma ve inceleme de hükme yeterli değildir. Mahkemece taşınmazın orman kadastro sınırları içinde kalan bölümü eylemli orman ise de, tapulu olması nedeniyle Yasanın 1/F maddesi gereğince orman sayılmayan yer olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu madde hükmüne göre orman sınırı bitişiğinde tapulu alan ve … arazisi olarak kullanılan dağınık veya yer yer küme ve sıra halindeki her nevi ağaç ve

-2- 2010/12778 – 15539

ağaçcıklarla örtülü yerler orman sayılmaz. Dosyadaki resimlerden taşınmazın kızılçam ağaçları ile kaplı olduğu ve … arazisi olarak da kullanılmadığı görülmektedir. Tapu kaydının uygulaması da yetersizdir. Tapu kaydı Ağustos 1291 tarih 1 numarada ilk kez oluşturulmuş Ocak 1946 tarih 65 numarada 9 parçaya ifraz edilmiş, daha sonra ifraz kayıtlarından bazıları yeniden 9 parçaya ifraz edilerek Ağustos 1986 tarih 1 ila 9 numaralarda haritaya bağlanarak tescil edilmiştir. Tapu kayıtlarının tüm geldi ve gitti kayıtları getirtilmediği için ifraz tapularının hangi parsellere uygulandığı anlaşılamadığı gibi, tapu kaydı sınırında orman yazılı değilse de, eylemli olarak sınırda orman bulunduğundan kayıt miktar fazlası bulunup bulunmadığı da belli değildir.
O halde, Ağustos 1291 tarih 1, Mart 1306 tarih 11, Mart 1332 tarih 85 ve Mart 1932 tarih 101 nolu tapu kaydı ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileriyle birlikte Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünden ve Mart 1932 tarih 101 nolu … harfli tapu kayıtları da tüm ifraz ve gitti kayıtları ve ifraz haritalarıyla birlikte yerel tapu idaresinden getirtilmeli, Hazine ve Orman Yönetiminin taraf olmadığı ifrazların onları bağlamayacağı düşünülerek, yine aslı 378 dönüm (347.282 m2) olan tapu kaydının ifraz tapularının uygulandığı parsellere ait tespit tutanak örnekleri ve birleşik pafta örneği bulundukları yerlerden istenilmeli, bundan sonra tapu kaydı komşu parsel kayıtlarından da yararlanmak suretiyle ilk oluşturulduğu sınırlarla yerine uygulanıp yüzölçümüne değer verilerek kapsamı belirlenmeli, bundan sonra … tapunun içinde kalması gereken ifraz tapuları dahi ayrı ayrı tüm ifraz haritalarıyla birlikte yerine uygulanıp kapsamı belirlenmeli, Hazine ve Orman Yönetiminin taraf olmadığından ifraz haritalarının ifraza taraf olanları bağlayacağı, taraf olmayanları bağlamayacağı düşünülmeli, çekişmeli parselin tespit tutanağı düzenlendiği tarihten önce orman kadastrosu ile ilgili dava bulunduğundan, … hanesi açık olduğu düşünülerek 3402 Sayılı Yasanın 30/2. maddesi gereğince mahkemece lüzum görülen diğer deliller de toplanmalı, dosyadaki orman ve … bilirkişilerinin raporlarında 1947 ve 1953 yılı … fotoğraflarının uygulandığı bildirilmiş ise de, uygulanan en eski memleket haritası tarihinin 1960 yılı olarak bildirildiği görüldüğünden 1947 ve 1953 yılında çekilen … fotoğrafları esas alınarak 1/25000 ölçekli memleket haritası düzenlenip düzenlenmediği sorularak varsa getirtilip bir … ve bir orman mühendisi yardımıyla dosyadaki diğer … fotoğrafları ve memleket haritaları ile birlikte şimdi olduğu gibi aynı ölçekte yerine uygulanıp, dava konusu taşınmazın bu fotoğraf ve memleket haritaları ile kesinleşmemiş orman kadastro sınırına göre konumu belirlenip kendilerinden rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdikleri tapu kayıtlarında yazılı sınır yerleri uzman bilirkişi tarafından düzenlenecek birleşik haritaya yansıtılarak keşfi izleme olanağı sağlanmalı ve … tapunun miktarını aşan taşınmaz olup olmadığı belirlenmeli, dava konusu taşınmazın sınırında orman bulunduğundan çekişmeli parsel tapu kaydının miktarıyla kapsamında kalsa dahi 6831 Sayılı Yasanın 1/F maddesinin somut olayda uygulanabilmesi için nizalı yerin … arazisi olarak kullanılması gerektiği düşünülerek toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve Orman Yönetimi vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün belirlenen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 09/12/2010 günü oybirliği ile karar verildi.