YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12676
KARAR NO : 2010/12749
KARAR TARİHİ : 21.10.2010
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı … Kutlu tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı … Yönetimi, Bafra ilçesi … Köyü 163 parsel sayılı taşınmazın, yörede 2007 yılında yapılan ve 26/10/2007 tarihinde ilan edilip 6 ay askıda kaldıktan sonra itiraz olmaksızın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını, davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescilini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile Bafra ilçesi, … Köyü … Mevkii, 163 parselde kayıtlı bulunan taşınmazın 05.04.2010 tarihli kadastro teknisyeni bilirkişilerinin raporlarında krokide (A) harfi ile gösterilen ve yeşile boyalı olan 3239.60 m2’lik kısmının kesinleşmiş orman kadastro sınırları içerisinde kaldığı anlaşılmakla, bu miktar yönünden tapunun iptali ile orman vasıflı olarak Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı … Kutlu tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
Taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1971 yılında 766 sayılı Tapulama Kanununa göre yapılmış ve kesinleşmiştir. Daha sonra Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2007 yılında yapılıp 26/10/2007-26/04/2008 tarihleri arasında askı ilanı yapılarak 27/04/2008 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve fen bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın 2007 yılında yapılıp 2008 yılında kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı,davacı … yönetimi; genel arazi kadastrosundan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan sonraki hukuki nedene dayanarak iptal ve tescil istediğinden, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı, orman kadastrosunun kesinleşmesiyle taşınmaz kamu malı niteliğini kazandığı ve mülkiyet hakkının Hazineye geçtiği, bu nedenle mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari) bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.’nın 1023. (E.M.Y. 931 – İsviçre M.Y.974) maddesindeki “iyi niyetle edinme”
kuralının da uygulanamayacağı göz önünde bulundurulduğunda, tapu kaydının iptali ile Orman niteliği ile hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 21/10/2010 günü oybirliğiyle karar verildi.