YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12381
KARAR NO : 2010/12244
KARAR TARİHİ : 12.10.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … vekili ve davalı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, yörede 2006 tarihinde ilk kez yapılan ve 11.09.2006-11.03.2007 tarihleri arasında ilan edilen orman kadastrosu sırasında, adına tapuda kayıtlı … Köyü 41 – 43 – 48 – 293 parsel sayılı taşınmazlarının orman sınırı içine alınması işleminin yanlış olduğunu belirterek, bu yere ait sınırlamanın iptalini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucu dava konusu 41 – 43 – 293 sayılı parseller yönünden davanın reddine, bu parsellerin tespit gibi tesciline, 48 sayılı parsel yönünden davanın kabulü ile bu parsele ilişkin orman sınırlandırma işleminin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
1-Davalı … Yönetiminin 48 parsele, davacı vekilinin 43-293 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazları yönünden;
İncelenen dosya kapsamına, toplanan delillere göre dava konusu taşınmazlardan 48 sayılı parselin tapulu olduğu ve eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında yeşil alanda kalmakla birlikte orman sınırları dışında ve orman alanlarına da bitişik olmadığı, çevresinin ziraat alanları ile çevrili çekişmeli taşınmazı da kapsayan orman serisinin toplam büyüklüğünün 3 hektardan küçük olduğu belirlenerek 6831 Sayılı Yasanın 1/G maddesi gereğince bu parsel yönünden davanın kabul edilmesinde, 43 ve 293 sayılı parsellerin ise orman sınırı içine alınan bölümlerinin eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan alanda kaldığı, bu nedenle, yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulanması sonucu, orman sınırları içine alınması işleminin yürürlükte bulunan Anayasa ve Yasalara uygun olduğu belirlenerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, bu nedenle, adına kayıtlı olan bu taşınmazın orman sınırı dışına çıkartılmasını istediği, tescil talebinin bulunmadığı, orman kadastrosuna itiraz davasını inceleyen Kadastro Mahkemelerinin toplanan deliller karşısında davanın kabulü ya da reddi yolunda hüküm kurmakla yetinmesi gerektiği, kesinleşen tapu kayıtlarını iptal etme görevinin bulunmadığı, dava konusu parseli içine alan orman
kadastrosunun kesinleşmesinden sonra Orman Yönetiminin genel mahkemelerde açacağı dava sonucu tapu kaydının iptalini isteyebileceği gözönünde bulundurulmadan halen davacı adına tapuda kayıtlı bulunan 43 ve 293 parsellerin tespit gibi tescile karar verilmesi isabetsiz ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden tamamen çıkarılmasına ve H.Y.U.Y.’nın 438/son maddesi gereğince hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASI gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin dava konusu 41 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece, dava konusu taşınmazın eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, hükme esas alınan orman bilirkişi raporunda ve ekli 1962 tarihli memleket haritasında yeşil renkli görülen alanın tarım arazileri ile çevrili olduğu, tarım arazileri içinde kalan tapulu ancak yeşil bölümlerinin üç hektardan küçük olduğu, 1993 tarihli memleket haritasında ise tamamen açık alanda kaldığı bildirilmiştir. 6831 Sayılı Yasanın 1/G bendi gereğince; “Orman sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazideki her nevi ağaç ve ağaçcıklarla örtülü yerler orman sayılmaz”. 1955 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda dava konusu parselin, Nisan 1326 tarih, 19 sıra nolu tapu kaydı revizyon gösterilerek tarla niteliğiyle kişiler adına tespit ve tescil edildiği, sınırında devlet ormanı bulunmadığı, somut olayda; 6831 Sayılı Yasanın 1/G. maddesinde yazılı koşullar oluştuğundan çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışında kalan sahipli arazi niteliğinde olduğu, bu gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir. Ayrıca, kabule göre de; kişilerin açtığı orman kadastrosuna itiraz davasının reddine karar verilmiş olmasına karşın, 1955 yılından beri davacılar adına tapuda kayıtlı olan parselin tesbit gibi tesciline karar verilmiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : 1) Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davacı ve davalı vekillerinin dava konusu 43 – 48 ve 293 sayılı parsellere ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bu parseller yönünden hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalı … Yönetimine yükletilmesine,
2) 2. bentte açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin dava konusu 41 sayılı parsele ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bu parsel yönünden hükmün BOZULMASINA 12/10/2010 günü oybirliği ile karar verildi.