YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12160
KARAR NO : 2010/13462
KARAR TARİHİ : 02.11.2010
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 13/07/2009 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı … VE ARKADAŞLARI vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 02/11/2010 günü için yapılan tebligat üzerine, duruşmalı temyiz eden davalı davalı … VE ARKADAŞLARI vekili avukat….geldi, karşı taraftan davalı HAZİNE vekili avukat …. geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. … karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında davaya konu … Köyü 889 parsel sayılı taşınmaz, 18857,32 m2 yüzölçümü ve tarla niteliğinde belgesiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … VE ARKADAŞLARI adına tespit edilmiştir.
Davacı …ve arkadaşları dava konusu taşınmazın, … … Köyünde öncesinde 3 … arazisine ait tapu kayıtları kapsamı içerisinde kaldığını, tapuların dış hudutlarının … …, Mezar Gediği, …, … Çiftliği, İnbükü dışındaki …… Çiftliği ve Gölenya Beli olduğunu ve bu hudutların askeri haritalarda yer aldığını davalı veya mirasbırakanlarının 1952 yılına kadar bu araziyi % 25 hâsılat kirası vererek fer’i zilyet sıfatıyla tarım arazisi olarak kullandıklarını, ancak hukuk dışı eylemlerle taşınmaza sahiplenmeye çalıştıklarını, geldi kayıtlarında icareteynli vakıf olarak … tapu kaydının 1961 yılında taviz bedeli ödenmek sureti ile vakıfla ilişiğinin kesildiğini, bu vakıfların zilyetlikle iktisabının mümkün olmadığını, kadastro çalışmaları sırasında ise bilirkişilerin gerçekleri sakladıklarını, sabit hudutlu olmaları nedeniyle miktarına itibar edilmesi gereken tapuların kapsamındaki ormanların, 4785 Sayılı Kanunla devletleştirilmesinden dolayı bunların bedelleriyle ilgili olarak … Asliye Hukuk Mahkemesinde açtıkları davanın devam ettiğini ileri sürerek komisyon kararının iptali ile taşınmazın tapu malikleri adına tescili istemiyle dava açmışlardır.
HAZİNE, davaya taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek hazine adına tescili, … VE …, davacı Ayten Şereflinin murisleri …, … ve … Münir Şereflinin, dava dışı … … isimli kişiye satmayı vaat ettikleri yerlerin bu defa anılan kişi tarafından 1991 ila 1994 yılları arasında düzenlenen sözleşmelerle kendilerine satışın vaat edildiğini belirterek Ayten’e ait payın 1/2 oranında adlarına tescili istemiyle davaya katılmışlardır.
Davalılar ise, taşınmazın kendilerine ait olduğunu; davacıların taşınmazda malikiyetlerinin söz konusu olmadığını, dayandıkları tapu kaydının hukuken geçerli bir tapu kaydı olmadığını bu nedenle de davanın reddi gerektiğini belirtmişlerdir.
Mahkemece, davacılar …ve arkadaşlarının davasının REDDİNE, katılan davacı Hazinenin davasının KABULÜ ile,davaya konu taşınmazın ORMAN NİTELİĞİNDE HAZİNE ADINA TESCİLİNE, katılan … ve …’ ın dava dilekçelerinin GÖREV YÖNÜNDEN REDDİ ile görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren en geç 10 gün içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekili ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde … serisi olarak, 1967 yılında yapılıp tesbit tarihinden önce kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 22 numaralı orman kadastro komisyonunca 1981 yılında yapılıp 24.07.1981 tarihinde ilan edilerek 24.07.1982 tarihinde aplikasyon ve 1744 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 2. madde uygulaması ve 1988 ila 1990 yıllarında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilan edilerek dava tarihinden önce kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 2896 ve 3302 Sayılı Yasalar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
Dairece aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2010/11732 esas ve 2010/12160 esas sayılı, mahkemenin sırasıyla 2008/220- 2009/660, 1991/242-2009/834 sayılı dosyalarının kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler yapılan inceleme ve araştırmada, dava konusu, biribirine bitişik olan 890 ve 889 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki kesinleşen orman kadastro uygulaması yetersiz ise de, keşifte mahkeme heyetinin gözleminde (taşınmaza ormanlık alan içinde yürüyerek 1 saatte varıldığı, taşınmazın dağın üst kısmında nispeten düz sayılabilecek alanda yer alığı,son 4-5 yıldır ekildiğine ilişkin emare bulunmadığı, tek tük tane meyve ağacı bulunduğu,düzlükte yer alan arazide ise 4-5 tane eski ev harabesi bulunduğu, bu açıklık alanın tüm etrafının sık çam ormanı ile çevrili olduğu bu sık orman alanı içinden çekişmeli yere patika ile ulaşılabildiğinin) gözlendiği bu hali ile taşınmazların, orman bütünlüğünde ve 6831 Sayılı Yasanın 17/2. madde hükmüne göre orman içi açıklık niteliğinde orman sayılan yerlerden olduğu, bu tür yerlerin 15.07.2004 günlü Resmi Gazetede yayınlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesi gereğince orman olarak sınırlandırılmasının zorunlu olduğu gibi, bu niteliği ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17.maddesine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanılamayacak yerlerden olduğu belirlenerek … biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 750.00.- TL. vekalet ücretinin davalı gerçek kişiden alınarak, Hazine’ye verilmesine, aşağıda … onama harcının temyiz eden davalı’ya yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 02/11/2020 gününde oybirliği ile karar verildi .