YARGITAY KARARI
DAİRE : 20. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2010/12041
KARAR NO : 2010/15410
KARAR TARİHİ : 08.12.2010
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı … Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1963 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında, … Köyü 256 parsel sayılı 73.750 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Mayıs 1951 tarih 110 ve Mayıs 1955 tarih 7 sıra nolu tapu kayıtları uygulanarak tarla niteliği ile … adına tespit edilmiş, itirazsız kesinleşmiştir. Daha sonra ifraz sonucu 598 parsele gitmiştir. 598 parsel sayılı 73.678 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla niteliği ile … ve … adlarına tapuda kayıtlıdır.
Davacı … Yönetimi, 598 parselin kesinleşen orman tahdit haritası içinde kaldığı, tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu taşınmazın … bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A2) ile işaretlenen bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı … Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 2002-2003 yılları arasında yapılıp 25.04.2003 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki; raporları hükme dayanak yapılan orman ve … bilirkişiler tarafından yöntemine uygun olarak kesinleşmiş tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritaları uygulanarak yapılan araştırma, inceleme ve uygulama sonucu ortak düzenlenen krokili raporda; çekişmeli taşınmazın (A2) ve (B2) ile işaretlenen kesimlerinin 25.04.2003 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, (A1) ile işaretlenen kesiminin orman rejimi dışına çıkarıldığı, (B1) ile işaretlenen bölümünün orman sınırları dışında bırakıldığı, eski tarihli memleket haritasında taşınmazın (A1) ve (A2) ile işaretlenen kesimlerinin yeşil renkli ormanlık alanda, (B1) ve (B2) ile işaretlenen bölümlerinin ise açık alanda gözüktükleri açıklanmıştır. Mahkemece taşınmazın (B2) ile işaretlenen kesiminin eski tarihli memleket haritası ve … fotoğraflarında orman sayılmayan açık alanda gözüktüğü gerekçesiyle … şekilde hüküm kurulmuş ise de, orman kadastrosunun (tahdidinin) kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı ve hukuki niteliği orman tahdit tutanak ve haritalarının uygulanması ile belirlenir. Kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerde özel mülklerin bağlı olduğu yasa hükümleri uygulanmaz.
-2-
2010/12041 – 15410
6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırının tayini ve tesbiti orman kadastro komisyonları tarafından yapılır.” hükmü gereğince yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamasına ait harita ve tutanaklar ile arazi kadastrosu paftasının uzman orman ve … bilirkişisi tarafından uygulanması sonucu, dava konusu taşınmazın (A2) ve (B2) ile işaretlenen kesimlerinin 25.04.2003 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde öngörülen orman kadastrosunun iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiği, davacı; genel arazi kadastrosundan önceki hukuki sebeplere değil, kadastrodan sonraki hukuki nedene dayanarak iptal ve tescil istediğinden, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının bulunmadığı, orman kadastrosunun kesinleşmesiyle taşınmaz kamu malı niteliğini kazandığı ve mülkiyet hakkının Hazineye geçtiği, bu nedenle, mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari) bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.’nın 1023. (E.M.Y. 931 – İsviçre M.Y.974) maddesindeki “iyi niyetle edinme” kuralının da uygulanamayacağı gözetilerek çekişmeli taşınmazın (A2) ve (B2) ile işaretlenen sırasıyla 24.423,77 m2 ve 1.883,64 m2 yüzölçümlü bölümlerinin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile … şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 08/12/2010 günü oybirliği ile karar verildi.